K O N U G E N E L G Ö R Ü N Ü Ş |
Dionysos |
Posted - 06/11/2022 : 17:47:46 Bu terapinin tarihi M.Ö. 400 lere Hipokrat'a kadar gittiği ve dayandığı söyleniyor. Hipokrat'ın soğuk suyun yorgunluğu giderdiğini söylediği rivayet ediliyor. Güç sporcularının çok sık başvurduğu bir uygulama .Travma ve inflamasyona kadar soğukla iyileştiğini ya da denediğini söyleyenler okuduk. Az önce araştırırken Rus bir akademisyen olan Nikolai A Shevchuk'un pubmed hipotez makale örneklerine rastladım. Evrimsel alışkanlıkta soğuk sıcak ve strese maruz kaldığımızı söylüyor ve bunları geri yerine koyarak bazı şeyleri düzeltebileceğimize inanıyor. Buna soğuk ve sıcak terapilerin antidepresan ve nöroleptik yani psikoz için bile olası kullanımını eklemiş. Bir bilimsel çalışma 14 derece soğuk suya daldırmanın plazma noradrenalin ve dopamin seviyesini %500 ila 250 artırdığını iddia ediyor. Dopamin tükenmesi uygarlığın yeni sorunlarında biri ve epifizin onun işine karışan ilaçlarla kurcalanması, bu da uygarlığın yeni bir sorunu. Yani yukarıdaki örnekteki etkiye bakarak bu etkiyi herhangi bir ilaç kimyasal üretemez ve buna alternatifte bulunamaz. Alternatif olarak sadece gerçek risk belirsizlik ve aktif stres başa çıkma içeren aktif doğa deneyimi suunulabilirdi. Bu benzer sürece girişmeden hormonları canlandırma ve canlı tutmanında kolay bir yolunu ve förmülünü sunuyor olabilir.
ALINTILAR
-----
S: [kahkaha] (Pierre) Kesinlikle aktif biriymiş! (Ark) Bir sorum var. Sen {Laura} bu soğuk banyoları alıyorsun ama benim de bu baş ağrılarım var. Acaba sabah başağrılarımı durdurmak için benim de başımı soğuk suya mı koymam gerekiyor? C: Evet ve yeniden modelleme planlarının da çok faydası olacaktır.
---------
S: (Perceval) Uçarken patlatıldılar! (dugdeep) Siğiller virüs olduğuna göre, siğillerin olması vücudunun virüslerle savaşamadığı anlamına mı gelir? Veba tarzı hastalıkların yaklaşıyor olmasıyla ilgili olarak... C: Mutlaka o anlama gelmez. Siğiller vücudun virüsleri sarmalayıp kapatmasından da kaynaklanabilir. Yerine, sayısına ve türüne bağlı. S: (dugdeep) Siğillerden kurtulmayla ilgili herhangi bir tavsiye? C: Soğuk tedavisi (kriyoterapi) genellikle etkili oluyor. S: (Chu) Hazır virüslerden bahsetmişken, belki Oxajil’in durumunu da sorabiliriz. Bir gizem. (Oxajil) Evet, önceki celsede sağ gözüm için nasıl bir çözüm sağlanabileceğini konuşuyorduk. Hatta sorunun bir herpes virüsüyle ilgili olup olmadığını. C: Mevcut tedaviyi sürdür; uzun vadeli, düşük doz doksisiklin eklenebilir. S: (L) Uzun vadeli, düşük doz doksisiklin siğiller için de faydalı olur mu? C: Evet. S: (L) Uzun vadeden kasıt nedir? C: 12 ay
---------
S: (L) Tamam, ilk sorunuz nedir? (Odyssey) Ebola’yla ilgili bazı sorularımız var. Bizi Ebola’dan koruyacak kesin protokol nedir, çünkü bu konuda pek çok bilgi var. C: Her durumun kendi değişkenleri var ama genel olarak diyet yoluyla bağışıklık sisteminin ciddi bir şekilde güçlendirilmesi ve soğuk protokoller büyük bir direnç sağlayabilir
-----------
S: (Carlise) Geçen celsede soğuk protokollerin Ebola’yla mücadelede yardımcı olabileceğini ve bağışıklık sistemini güçlendirebileceğini söylemiştiniz. Mesela bunun için optimal derece, süreyle ve sıklık nedir? C: On ila onbeş santrigrat derece, aynı sayıda dakika. Başlangıçta günlük uygulama en iyisidir ama sonrasında haftada dört kere. Yaklaştırma aşamalı olabilir
---------------
(L) Hayır! İlk günü kastetmediler. Tamam bunu soralım. Fayda görebilmek için düşük sıcaklıklara kendimizi hergün maruz bırakma olayını ne kadar süre boyunca yapmamız gerekir? C: 2-3 hafta. S: (L) Yani 2-3 hafta boyunca bunu her gün yapacaksın, sonrasında haftada 4 kere. Yani yaklaşık olarak iki günde bir. C: Evet. S: (L) Yani kendine işkence edeceğin ve etmeyeceğin günler var! [Kahkaha] Yüce Tanrım, çok soğuk olur! (Pierre) 10 derece soğuk. (L) Peki 10 derece en optimali mi? (Pierre) Bu soruyu yanıtlamayın! C: Bazıları için. Bazıları ise faydaları daha yüksek bir sıcaklıkta deneyimler. (Perceval) Bunun örneğin şeyin miktarıyla mı alakası var...
---------------
S: (L) Bunu yapmak zorundaydın, değil mi? Bir kutu solucanı serbest bıraktın! (Perceval) Soru şu: Bir ruh grubu nasıl işler? (L) O soruyu başka bir celsede soralım çünkü yorgunum. Tamam herhangi acil bir soru? Celseyi kapatıyoruz. Pekala, iyi geceler, kendinize iyi bakın, biraz karaoke yapın, parti yapın ve soğuk duş alın! (Pierre) 10 derece!
--------------
(Pierre) Belki de yaptığın şeylere ek olarak iyileşme sürecini hızlandırabilecek başka bir çözüm olup olmadığını sorabilirsin. C: Soğuk ve sıcak ve onun üzerinde oturmayı bırak!
-------------
S: (L) Yani diyet yoluyla, soğuk terapisi yoluyla, ağ çalışması yoluyla, duygusal yüklerimizden kurtulma yoluyla, birbirimizle nasıl anlaşacağımızı öğrenme yoluyla kendimiz üzerinde bireysel olarak çalışabiliriz. Ama tüm bunlar esasında bir durum değişikliğine hazırlık gibi, öyle mi? C: Evet.
------------
Beslenmemizde değişiklikler yapıyoruz, soğuk terapisi uyguluyoruz vs. Peki bu yaptıklarımız bazı DNA’larımızı değiştirmek suretiyle normal vücut sıcaklığımızı da değiştirecek mi? Böylece farklı bir sıcaklık derecesiyle ilişkili INTRON veya vücuttaki başka birşey etkinleşip mevcut blokajı ortadan kaldırabilir mi? Sıcaklıkla bağlantılı böyle bir mekanizma var mı? C: Evet.
------------------
Soğuğa adaptasyon iç vücut sıcaklığını artırıyor mu? C: Nihayetinde, evet. S: (Pierre) Ne kadar mesela? C: Bir-iki derece. S: (Pierre) Hastalandığındaki gibi. (Perceval) Ki bu da belirli virüsler için ölümcül olabilir... Kötü şeyleri uzakta tutmak için faydalı olabilir. (L) Kesinlikle. (Perceval) Etrafta bu kadar çok virüs varsa, muhtemelen insan vücut sıcaklığına adapte olmuşlardır. O kadar uzun zamandır insanların etrafındalar ki, insanların içinde yaşamaya, faaliyetlerini insan vücut sıcaklığında yürütmeye alışmışlar. Ama eğer vücut sıcaklığı artarsa o kadar iyi çalışamazlar. (Pierre) 39°C’da çoğu ölür. (L) Yani vücut sıcaklığı derecen artarsa, hem içindeki bazı iyi DNA’ları etkinleştirebiliyorsun, hem de kötü virüslerin erişimini kesiyorsun. (PoB) Sabit bir ateş gibi. C: Evet. S: (Perceval) Bunun sürekli soğuk bir ortamda bulunmanın doğal bir sonucu olması ilginç. Bir Eskimo’yu taklit etmek gibi... Belki Eskimoların vücut sıcaklığı da düşüyor ama bir şekilde dengeleniyor. Ama süper soğuk ortamlarda olmayanların soğuğa adapte olması, vücut sıcaklıklarını artırmalarını kolaylaştırabilir. Ama yalnızca periyodik olarak. (L) Evet.
---------------
S: (Heimdallr) Tamam. Deve sütü içmek patojenlerin öldürülmesine yardımcı oluyor mu? C: Tazeyse, evet. S: (Heimdallr) Ne sıklıkta almamız gerekir? C: Günde bir kere. S: (L) Ne kadar almanız gerektiğini sormak istemiyor musun? (Heimdallr) Evet, her doz ne kadar olmalı? C: 180 ml. S: (Odyssey) Son celsede bazı insanların parazit manipülasyonuna dirençli olduklarını veya bunu telafi edebildiklerini söylediniz. Parazit enfeksiyonuna karşı koruma sağlayan dengeleyici koşullar nelerdir? C: Güçlü zihin ve irade. Enfeksiyonu engelleyemeyebilir ama enfeksiyona rağmen zihinsel istikrar sağlar. S: (Heimdallr) Dünyada kaç insanda bu enfeksiyon sorunu var? C: Yüzde 63. S: (Heimdallr) Antibiyotik protokolüne soğuk terapisinin eklenmesi faydalı olur mu? C: Evet, ama sonradan. S: (L) Yani hemen en başta değil. Söyleyeyim, bu çok berbat bir şey! Birkaç gün ölecekmişim gibi hissettim. İlk ve ikinci uygulama kötüydü. Üçüncü uygulama da gerçekten kötüydü. Dördüncüsü daha iyiydi. Beşincide biraz işlev gösterebildim. Hiçbir şey hissetmemem ancak yedincide oldu. Gerçekten dehşet verici birşey. (Heimdallr) Yani Pierre bu protokole başladığına göre artık havuzda yüzmüyor mu? (L) Yüzüyor. (Pierre) Havuzda değil, gölette. (Perceval) Ama bu soğuk terapisi değil. Gölet 20 derece. (Pierre) Akan suyun altına giriyorum. (Perceval) Farketmez o da yalnızca 15 santigrat derece. Ve orada 15 dakika durmuyorsun. (Pierre) Faydası oluyor. (Heimdallr) Burada bu grubun daha fazla yapması veya odaklanması gereken herhangi birşey var mı? C: Manyetikleşme.
-------------
(L) Evet. Bu vücuduna yardımcı olur ama eğer vücudun zaten kötü durumdaysa bu süreç çok yavaş oluyor sanırım. (Ark) Hızlı bir sorum var. Sabahları soğuk duş almak hapşırığıma iyi gelir mi? C: Neden havuza dalmıyorsun?
---------------
S: (L) Tüm bu sefalete neden olan şey nedir? C: Biliyorsun! S: (L) Evet, biliyorum. Cipro. C: Evet. S: (L) Ama nihayetinde onu bünyemden atacak mıyım? C: Evet. S: (Galatea) Soğuk terapisi en iyi seçenek mi? C: Faydalı. S: (Gaby) Rus banyası. (L) Evet, doğru mu... (Pierre) HAYIR diyorlar! Çok kötü! [kahkaha] (L) Soğuk tedavisi çözümün yalnızca bir kısmı dediniz. Diğer kısmı nedir? C: Sauna. S: [Herkes gelen harfleri söylüyor] (Pierre) Sauna ve soğuk tedavisi dışında iyileşme sürecini hızlandırmak için yapabileceğimiz herhangi birşey var mı? (Chu) Evet, saunayı daha hızlı inşa etmek! C: Huzur!
------------
(L) Soğuk suda yüzmekten bahsetmişken, geçen gün okuduğum bir makalede, çok soğuk bir atmosferde bulunmanın, ki sanırım bu çok soğuk bir suda bulunmayı da kapsıyor, kanı yoğunlaştırıp yapışkanlaştırdığı ve kan pıhtılarına neden olduğu anlatılıyordu. Kanımın katılaşmasını istemiyorum. {kahkaha} Çok soğuk suda yüzmem halinde kanın pıhtılaşma tehlikesi var mı? C: Çok değil. S: (L) Hainler! Hainler! {kahkaha} (Pierre) Zatürreyi sor. Evet diyeceklerinden eminim. (Joe) Soğuk sudan zatürre olabilir misin? C: Hayır. S: (Andromeda) Üşüttüğüm halde soğuk suya girmemi tavsiye eder misiniz peki? C: Hayır. S: (Andromeda) Teşekkürler! {kahkaha} (Pierre) Şimdi herkes üşütecek! "Soğuk suya girmeyi çok istiyorum, ama. " {kahkaha} (Joe) Soğuk suya girmenin tüm damar sistemini güçlendirdiğini ve canlandırdığını okudum. C: Evet.
|
25 V E R İ L E N C E V A P L A R (en son mesajdan itibaren sıralı) |
Dionysos |
Posted - 10/02/2023 : 14:09:16 K'lar bir noktada parazitlerden kurtulmanın bizim için önemli olduğunu söyledi. Sanırım soğuk (belki de ayrıca sıcak) protokol elimize verilen uygulamalardan biri. İyot belki başka biri. Melatonin bunlardan biri olabilir. Oksijenlenme ve c vitamini belki. Tüm bunları düşündüm. Şimdi belli noktada sağlığı kaybediyor ya da kirleniyoruz ya da sanırım insan olmanın sonucu bu.
Bugünlerde hayatımda ilk defa lenfatik drenaj (boşaltım) ve lenfatik sistem tanımını duydum ya da araştırdım. Bu da aslında nefes çalışması; boyunda/ensede sertlikler acılar bulma ve facebooktaki farmasötik yaralanma adlı İngilizce bir grupta bir yorumda lenfatik sistemin önemine yapılan bir gönderme sonucu gelişti.
Yorumum tam değil ama şunu hissettim ve anladım. İnsan olarak biz sağlık aradığımızda hap ve yiyecek ararız. Ağızdan yutulacak her şeyi çözüp düzenleyecek bir şey ararız. Haplar çözmediğinde ya da onların sorun oluşturduğunu öğrendiğimizde bitki ararız. Lokman öyküsü vardır. Ölümsüzlüğün bile otunu ararız. Sosyal medyada alternatif sağlık gruplarına katıldım ve herkes şunu der sorar. Şunum bunum var hangi ot?
Şimdi lenfatik drenajı kalp gibi belirli bir organın ritmik kasılması yapmadığı ya da tam gözlemedikleri ve anlamadıkları için de sanırım anlamış değiller. Bugünlerde bunun tıp uygulamasının doğru düzgün parçası da olmadığını da keşfettim. Hayatım da hiç kimse doktor sivil bana lenfatik sistemin boşaltımı yükü bunun önemi gibi bir şey söylemedi. Öyle bir şey de okumadım. İşin aslı ne nasıl olduğunu bile bilmiyormuşum..
Sonuçta lenfatik drenajı bizim için bir hap-ot-ilaç, tıbbi prosedür sanırım yapmıyor. (Masajlar ve dokusal esnemeler vs sanırım kolaylaştırıyor bunu bir kenara bırakalım .) Sanırım drenaj geliştirilebilir. Grip olmak belki de lenfatik drenajın gelişmiş ve tetiklenmiş biçimi. Öyle bakalım o halde. Sanırım hiç lenfatik çöp olmasa (iyi lenfatik ve kan dolaşımı gelişmiş oksijenleme) neredeyse grip olmazdık ya da saniyeler saatler günler içinde kolayca ruhumuz duymadan atlatırdık. Tıbbın tüm masalları şu an buradan masal gözüküyor.
Diyetler ve takviyeler sanırım sağlığı geliştirebilirdi ancak sanırım sağlık bireyin etkin eylemini istiyor. Kabaca yaşam tarzı düzenlemesi denen. Travmalar. Doku ya da psişik farketmiyor. Hasar almış sistemler var. Nefes çalışmaları, yoga gibi etkinlikler, osteopati ve naturopati kavramlarının bize anlattığı şey ve sanırım etkin çaba gerekecek ve yaralıysak ya da hasara göre sanırım bu şey bizim algımıza göre bir hokus pokus değil ve yavaş ilerliyor gelişiyor. İnsanlar da postür kalmadı .Boyunda ensede kas ve uygun tutuş kalmadı .İç basınç için postür gerekli ve bu nefes ve dolaşım için lenfatik akış için de hayati.. Önemi büyük harflerle önemli ama onu küçücük alıyoruz.
2012 de bilinçsiz bir kilo verme ve yine bilinçsiz bir ketoz tetikleme (çok az hiçe yakın karbonhidrat yeme) dönemim odu. Bugün yaşadıklarıma benzer şeyler yaşadım. Bunların hepsini o gün, yükseliş, değişim, dna değişimi gibi yarı new age'den ve yarı bu celselerden yüzeysel bakınmadan gelen kavramlara yordum. Bugün bakıyorum da sanırım sadece bedenim kendini iyileştiriyor ve temizliyordu. Ayrıca bu celseler güçlü okunmalı yüzüne bakılıp new age'e eski bilgiye ve kültüre bulanıp katılmamalı imiş.
Şimdi etkin nefes çalışması bana şunu öğretti. Bu bilgiler insana verilemez. Yani diyelim sağlık kazandım bir çok sağlık sorunu çözdüm onu geliştirdim ve insanlara gidip dönüp bakın bunu yaptım diyemem. Onlardan yogi olmasını mı isteyeceğiz. Soğuk protokolü bir psikiyatri grubuna yazdım. Herkes bana insanları öldüreceğimi, bunu herkesin yapamayacağını, bunun kalbe yük bindirdiğini vs vs söyleyip durdu. Yani bu orada ve seçemiyoruz yapamıyoruz. Nefes çalışmasını da yapmayız çünkü o da öyle bakılırsa öyle zor. Bence onun yerine fitness/yoga akıllıca (pasif olarak aynısını arka planda yapar.)
Şimdi soğuk duştan Wim Hof'tan kendi ortalama aklı başında kardeşime bahsettim herkes aynı değil diyor. Yani sanki onun dna'sı farklı ve bu bir özel yetenek, süper güç. Yani tepkimiz bu. Temiz lenfatik sistem, iyi lenf akılı, iyi dolaşım ve gelişmiş oksijenlenme de artık üşünmüyor ya da farklı tatlı üşüme ve soğuğa yüksek dayanıklılık uyum var .Şimdi parazitler mi üşüyor/üşütüyor bilmiyorum.
Demek istediğim; pasif olarak ve kalarak ve sadece bir şeyler yiyip yutarak sağlığı değiştirmeyi umuyoruz. Yani bu bize aşılanmış. Asıl sorunları gözardı ediyoruz. facebook bir psikiyatri grubundan bağlantılı biri yazıyor. 125 kilo olmuş bir çok bağlı metabolik sorun gelmiş. Bunu sorun etmiyor ama bir sürü başka başka şeyden sorundan ver psikolojiden dem vuruyor.
Sonuçta ama oto-immun sistem, ama dolaşım sistemi ama sinir sistemi ama lenfatik sistem ama boşaltım sistemi farketmiyor bu sistemler toksik yükle yaralanıyor .Aslında hepsi beki de bir arada kombine. Sonuçta bize bir organ hastalığı tek noktalı bir tanı verirler. Başlangıçta herkes sorun adını ve tanıyı arar. İyi bakarsak hiç bir şeyi vücutta olan sorunu tanımlamıyor. Tüm sorunları göstermiyor. İkincisi çözüm arandığında tek basit eyleme (aslında ne yutupta hokus pokus iyi edileceğine) programlıyız. Eğer çözüm komplekse uzak dururuz.
Şuraya geleceğim .Bu celseler morgellon ve bir kişi özelinde etçil diyetin istilacıların konforlu yuvasını dağıtacağını söyledi. Bu açık... Sonuçta elimde bu kaldı çünkü gerçekten insanlar ciddi bir çabaya bir nefes yoga yaşam gurusu olmaya çalışarak mı sağlık kazanacak? Sanmıyorum. Yani kolayı varsa. Gelişmiş uyku ve gelişmiş diyet yaşam tarzı adımları olmalı. Sonuçta en kolayı low carb- ketojenik ve etobur diyet adımlarını izleme ve en az bir kaç ay orada kaldıktan sonra seçici eliminasyonla gıda tanıtma ve yiyeceği tek tek tanıtma ve test etme gibi gözüküyor. Bunu da yapamayabiliriz ve zorlanabiliriz. Ülkemiz ekonomik sosyal olarak berbat.
Tam uykudayız ve Wall-e filmindeki insan toplumu olmaya ABD seçkinliği önderliğinde ilerliyoruz ve uyuma uyuşukluk (bilgiden uzaklık) boyutumuz buna (Wall-e) yakın artık. Biz tür olarak bu noktadan geri ç-evrilemeyiz. Doğa bizi süpürecek ve güçlülerimiz/dayanıklılarımız yaşayacak kalacaklar. Bence sonuç bu.
Hasat kavramı. Hasat kavramı ilginçtir. Bir şeyi hasat eder yeriz ve seneye tohum ayırırız. En iyisi seçkini içindeki en gürbüzü: Yani bu fizik düzeyde. Fizik düzeyde en gürbüz olduğum usanmıyorum. Kendimi gerçekleştirme olarakta. 4. seviye ne bilmiyorum ama kendimi bu halimle bırakırdım hasat etmezdim ve geçirmezdim bence ben yetersizim ama 4. seviye 4KH şu an olansa yani onlar geçmişse bu geçilmiş haliyse 4. seviye o kadar ileri bir seviye gibi gözükmedi. |
Dionysos |
Posted - 08/02/2023 : 20:11:52 Şunu farkettim. Sağlığı bu kadar berbat hale getirmeseydim şu an onu geri kurma-kazanma ya da korumak için bugün edindiğim fikir, bilgi ve bilincin üçte birini bile edinemezdim |
Dionysos |
Posted - 08/02/2023 : 00:17:37 Artık neredeyse üşümüyorum. Üşüyorum ama %20-30 gibi. Eskiye nazaran Artık neredeyse titremiyorum. Titriyorum ama eşzamanlı bütün bir kasılma ve tekrar kasılma ya da tüm kasların neredeyse kasıldıktan sonra kasılı kalması ve dalgalarla bir içsel kasılma daha gibi .O da yüzde 80 Bunun yüzde yüzünü merak ediyorum. Wim Hof gibi mi oluyor. Sanırım bunu en az toksin, en iyi oksijenlenme, gelişmiş akciğer ,gelişmiş dolaşım sistemi ve atıksız bir lenf sistemi mi sağlıyor. Orada değilim ama şimdi ışık var. |
Dionysos |
Posted - 24/01/2023 : 08:41:00 Güne -spor yaparak ve üstüne de- donmuş bir gölde karın/buzun içinde kahve içerek başlayın
https://twitter.com/krististors/status/1617526563003838464 |
Dionysos |
Posted - 19/01/2023 : 17:25:18 10-12 günlük bir aradan sonra bu hafta havaların ısınmasıyla soğuk duşu geri ekledim. Dün çok kısaydı. Muhtemelen 2 ile 4 dakika arası. Bugünkü duşum 10 dakika değilse bile eminim çok yakındı
Tek hissettiğim bu duşu aldığım an da yorgunluk, ağrı, acı, uyuşukluk hiç bir şey kalmıyor. Alırken çok iyi hissediyorum ama duşu uzun tuttuğumda her defasında çıktıktan bir süre sonra tuhaf duygular, farklı hissetme, kısmi bir panik ve normalleşme çabası olmuyor değil |
Dionysos |
Posted - 11/01/2023 : 05:34:57 Arkadaşlar
Sabah 05:15 yaklaşık 1,5 saatlik uykudan uyanmış bir solunum meditasyonu sonrası bunları yazıyorum
Nefesi alıyoruz. Derin nefes almaya odaklanıyoruz. Nefesi veriyoruz. Tıpkı fazladan/derin hava almaya çabaladığımız gibi fazladan/zorlantılı biraz daha hava vermeye çabalamayı keşfettim (hırıltılı ve zorlu ve bazen hafifi ağrılı/acılı bile olsa) ve sanırım bu keşif bütün akciğer sorunlarımı ver onunla birlikte bütün diğer bütün sorunlarımın çözmenin hatta tarihin sonsuzluğun dibine gömmenin eşiğine hissettirdi.
Eklenti: fazladan hava vermeye çabalamayı keşfettim
Bunu her nefeste değil ama aralıklı periyodik döngülerle yapıyorum. Artık 5 nefes 10 nefes 20 nefes sonra değişiyor ve zaten zorlanmış fazla nefes çıkışlarından sonra akciğerin tekrar açılması gevşemesi ve sünger gibi fazladan sıktığı tıkalı bronşları esnetmesi/germesi ys da oraya aşağıdan sanırım diyaframın gücüyle hava basınçlayarak bunu yapıyoruz (en az o kadar nefes sürüyor) ve aynı periyotlarla hafif balgam/akıntı/sürüntü bazen atıyorum
Gerçekten nefes açlığınız/darlığınız, astımınız, kronik akciğer sorununuz varsa bunu önemseyin derim.
Benim için çok zamanlı çok yıllı bir uygulama ve geri dönüşüm oldu ya da olacak (inanıyorum ve olmak üzere hissediyorum) bir başkası için süreç nasıl işler aynı olur mu onu bilmem ama benim için son 7-8 yılın en iyi/derin/rahat vs nefesi bu gece alındı ve şu an alınıyor, alınmaya devam ediyor.
Eklenti: bu keşif bütün akciğer sorunlarımı ver onunla birlikte bütün diğer bütün sorunlarımın çözmenin tarihin hatta sonsuzluğun dibine gömmenin eşiğine hissettirdi.
Konuşurken sesi gırtlağında göğsün üstünde gibi oradan titreşen insanlar var duyardım bu nasıl oluyor derdim.
Neden ilgili bilmiyorum diğer herşeyle ilgili. Kas ve ve dokulardan bir çözülmeyi geri toplar gibi oluyor .Başka yerlerdeki ağrılarda sorunlarda aynı an da gidiyor azalır geçer gibi oluyor. Sonuçta ayak arka topuk tendonun bile daha iyi ve daha senin daha yerinde oluyor ve hissediyorsun
Kesinlikle akciğerim gırtlak ya da omuza varmış gibi ve artık karburgalarım daha benim gibi
0 santigrat derece hiç üşüme yok, titreme eskiye nazaran %3 gibi hissedilmiyor bile.
Nefes ( meditasyon ) hakkında söylenen şeyler yersiz değil
|
Dionysos |
Posted - 07/01/2023 : 14:30:56 BBC Earth Alaska belgeselinden
- Bazıları hiçliğin ortasında yaşadığımı söylüyor ama hayır. Hiçlik 563 km güneyde ben kuzeydeyim... |
Dionysos |
Posted - 01/01/2023 : 19:49:43 Tesadüf öylesine web tv açıp zaplarken National Geopraphic te buzlu su da yüzecek bir adama denk geldim. Kişiye bilgi veriyorlar. Aklımda kalanlar Kasların çok sertleşecek vs. Sudan çıktığında seni hemen ısıtmayacağız çünkü soğuk kan hemen kalbine gitmemeli Soğuk duşlarımdan sonra (gerçi çok soğuksa çok kısalar ama) ve serin ılık ve sıcağa bedenimi dinleyerek aşamalı geçiyorum ama bunu yapmamalı mıyım ? (yani soğuktan sıcağa geçmemeli? miyim?) dedim
(Soğuktan sıcağa neden geçtim? Yani neden soğuk duşa sonra sıcak ekledim. Şunu düşündüm. Şu an dışarıda buz gibi üşümüş olsam bu duşa girecektim ve endişe etmeyecektim. Yani biraz içimden geldi. İkincisi sobam olmadığı için üşümüş çıktığımda tekrar ısınmak oldukça zaman alıcı ya da çok yoğun efor gerektiriyor. ve bunu yaptığımda ilk duşlara göre daha kısa tutuyor ve daha az üşüyorum. Son olarak büzüşmüş sonra esnemiş damarlar bu damarlara bir masaj gibi olabilir gibi bir hisle de sanrım bunu ekledim)
(Kişi buzlu suda yüzmeye başladı biraz yüzdü ve tam şu an replikler) Yaşadığım en keskin başğarısı Ellerim ayaklarım (yok gibi vs bir şeyler dedi) felç gibiydi Kulağıma gelen iki güçlü ses var Biri bana öleceksin diyor. Duyduğum diğer ses şu. Hayatta olmaz Birden bire kendini farklı yanlarını keşfedersin Kendi kendime şöyle dedim. Çık burdan artık (Burada hızlandı Bitirdi ve ilk dediği) Başım çok dönüyor Daha önce hiç bu kadar kısa zamanda yoğunlaştırılmış biçimde bu kadar zorlu bir deneyime maruz kalmamıştım. Bunu asla unutmayacağım (eşsiz bir anı vs) Bir daha hayatta bunu yapmam
(Bölüm bitti ve sanırım buzlu duş+saunayla buna hazırlanmış bir şeyler gösteriyor)
|
Dionysos |
Posted - 31/12/2022 : 17:47:20 Bugün öğle saatleri gölge de 12,5 derece. Uzun bir süre yaklaşık 1 saate yakın tüm vücut güneşlendim ve topraklandım. Yani güneş gören yanım güneş ısısı ve diğer yanım 12,5 derece havaya maruz kalıyor
Bunun dışında son 2 gündür yağışlı/çiseli dönemin bitmesi üzerine (bu dönemler duş almıyorum) günlük çalışmaya geri döndüm ve akşam sıcak duşuma kısa bir soğuk duş ekliyorum. Bunlar çok kısa ve tahmini 2-3 dakika kadar ancak suyum çok soğuk ve ısısını hiç bilmiyorum. Gündüz en yüksek sıcaklık 13 gece de düşük sıcaklık 1-2 derecelere kadar inebiliyor. Bu durumda ikisinin arasında bir soğuk su sıcaklığım olduğunu varsayabiliriz. Tahmini 7-8 derece olduğunu düşünüyorum. Hatta bu süre boyunca bu suyu sürekli kafamdan dökmüyorum ve tüm vücuda (kol bacak omuz bel vs) gezdiriyorum çünkü 10-15 saniye sonra kafam resmen uyuşup ağrıyor o kadar soğuk. Yani duş olmasa bu suyun gölet vb gibi içine girsem ne kadar kalabilirdim bilmiyorum. Yine de genel olarak bu su da üşümüyorum. En azından ilk 2-3 dakika hiç bir soğuk tepkisi vermiyor gibiyim ama tam oradan sonra artık üşümeye (üşümesem de kaslar titremeye kasılmaya) başlıyor-um. Gerçi suyu merkezi biçimde sürekli tüm vücut olarak alsam sanırım ona 15-20 saniye belki yarım bir dakika dayanabilirdim. Öyle tahmin ediyorum
Bu şey süreç cildimi gençleştirecek ve biraz parlattı/canlandırdı gibi
İlk haftalarda kuru deri döküntüleri attım (bir miktar kaşıntı) ve bunlar tamamen kuruyor (yokoluyor). Bunlar emin değilim ve ilgisi var mı bilmem ama karaciğer (belki safra yolu vb) kökenli olabileceğini düşündüm
Ense boyun bölgemde (emin olmadığım ama şu aşamada) lenf şişliği bezesi vb olduğuna karar verdiğim bölgeye ayrıca ekstra sıcak soğuk uyguluyorum
İlk etaptaki kadar değilse de bol su içmeye devam ediyorum ve suya bazen parmak ucuyla (cimcik hesabı, tadını neredeyse değiştirmeyecek kadar) magnezyum sülfat, kayatuzu ve karbonat ekliyorum
|
Dionysos |
Posted - 22/12/2022 : 19:08:46 Ek 2
Hayvan yağı nedir?
Enerjiye çevrilmiş bitki (Yediğin hayvan etobur değilse) Bitkilerden enerjileştirilmiş form Bitkiden izole elde edilmiş enerji küpü (Hiç bir yeriniz tıkamaz her yeriniz açar) Hazır işlenmiş başka bir matabolizmanın ön işlediği karbonhidrat (bal gibi) Hazır enerji stoğu (hayvan otobursa önde yenmiş işlenmiş hazır ot gibi) Daha az sindirim, daha az enerji, daha çabuk sindirim hazır enerji stoğu Tüm sindirim emilim sistemine yük olmadan bağırsaktan emilen çabuk dolaşıma geçen enerji Kendinize metabolizmanıza ot işletmekten sizi kurtaracak şey ,işlenmiş ot İnsan vücut yağına yakın ön-mettabolize edilmiş şeker nişasta karbonhidrat
Şeker açlığı canı çekmeler parazitlerin mayaların açlığı, titremeler onların Şeker keserken zorluysa travmatikse yerine maya ve probiyotik geçici eklenebilir
Diğer durumda Soğukla enerjilendiriyoruz, aktviteyle enerjilendiriyoruz, ısıyla enerjilendiriyoruz. keşfetseydik belki manyetik alanları kullanabilirdik. Bir bilimsel deney için diyabetik hale getirilen fare yan oda da manyetik alan deneyi yapan ve yeterli faresi olmayan araştırmacı tarafında alınıyor ve manyetik alana maruz kalıyor diyabetik genetik iyileşiyor
100 yıl önce olmayan her şey karaciğer için toksindir. Laboratuvarsa üretilmiş sentetikler yapay moleküller her şey . İlaç sandıklarınız. Yapısı karaciğer sindirim enzimlerinin tanımadığı gibi parçalanmış (rafinasyon şu buya uğramış) her şey Bitkiler glifosat doludur çapa emek kalmadı çünkü çoğu seradan çıkar
Lifi/selülozu sindiremiyoruz ve neden öneriliyor? (yulaf lapası) Hala anlamış değilim Belki bağırsak için çeper temizliği ve süpürme Bunun dışında tek aklıma gelen yanıt geçmiş yaşamda inek olma ya da K'ların bize aramızdaki daha 2,5B dediği profil mi ve buradan kurulan zihinsel/psişik/metabolik ihtiyaç mı?
Halihazırda varsa bile hayvansal yağ+et temelli beslenmeden daha hızlı iyi tüm karaciğer sağlayacak yöntem varsa bulamıyorum Bu karaciğere neredeyse sıfır toksin yükü demek (et kaynağına göre değişir) Bu karaciğeri açlığa/tam oruca eşit dinlendirme demek
O ikiliye gıda ekleyeceksem bile o ikiliye uzun süre yer tam temiz hisseder ondan sonra meyve secici kök gıda denerdim A kan grubuyum Bir köyde doğal yarı vegan gıda yiyorum ve hayır sağlık yok tüm suçu az az yenen ayçiçek yağına mı atalım Arada yediğim et balığa mı atalım
Arkadaşlar gerçekten bu celseleri okuma önümüzdeki zamanlar içi endişe, bunlarla aktif yoğun ilgi ve Laura'nın çok sıkı çalışma dediği şey gibi bir durumda bu yorumları üretiyorum Daha iyisini bulan bana haber versin
Ben mevcut yememle sağlaıklı kalırdım Belki Nasıl 36 saat boşluklar açlık Sürekli Sonra daha iyi hissedince 24 saat tek öğün belki ve ek soğuk sıcak nefes vb protokolleri
Akciğer nefes alındığı herkes fakrında karacğer görünmüyor dip organ. Görüntülenme test hepsi saçmalık yetersiz Bu kadar basit bir bir gerçeği kavrayamıyorlar mı diyorsanız bence evet (yani karaciğer boşaltım kanalı bağırsak ilişkisi buradaki yük ve doluluk ) Saframız fazla biliyorlar mı? Apendiks fazla biliyorlar mı?
Biz vermeliyiz Onardan fazlasını biliyoruz Hastaneden doktordan uzmandan Nasıl evren realiter ya da kozmolojik olarak daha fazlasını biliyorsak bu celseler sayesinde
Şimdi yapılan hata şu Bu celseleri okuduk. Artık biyoloji fizik bilimi ortalıktaki örgütlü bilgi bunlara güvenir misiniz? Hepsi yetersiz bulursun Tıbba gelince yanılmayın aynısı Hiç bir fikirleri yok parçalı çoğu kh ilhamlı Ne yazık ki |
Dionysos |
Posted - 22/12/2022 : 18:12:50 Ek
Egzamalar, mayalar, fungiler/mantarlar, deri lezyonları, şişen karın artan kilo/gitmeyen kilo, sindirim bağırsak kabızlık hemoroit sorunları, soluk değişmiş (canlı olmayan) deri rengi hepsi karaciğer ve onun getirdiği sayılmayan trilyonlarca sorun saçma hastalık tanısı hepsi karaciğer köklü Bazıları da temizlerken geçici gelişir
Sindirim sorunu kabızlık sorunu varsa olası en az yeme olası ve olası en uzun boş tutma artan su tüketimi ,tuz mineral elektrolit tüketimi
|
Dionysos |
Posted - 22/12/2022 : 16:53:45 Bütünüyle başa döndüm
Eklenti: Asalak mikroorganizmalardan kurtulmak, dönüşüm işinin en önemli bileşenlerinden biri 18 Temmuz 2015
S: (Perceval) Yani eğer sadece hayvani yağlar ve protein tüketirse, ...? C: Bedeninin istilacılarla savaşmasına yardımcı olur. Ama en önemlisi, istilacıların “konforlu yuvasını” ortadan kaldırır. 20 agu 2011
C: Kesinlikle! Parazitleriniz gittiğinde berraklığınız çok artacak! 18 tem 2015
Brownstein kitabında pek çok insanın sorunlarının parazitlerden ziyade ağır metallerden kaynaklandığını söylüyor. İyot kadmiyumu, civayı, kurşunu ve her tür metali vücuttan atıyor. Hatta bunları en çok yerleştikleri endokrin sistemlerinden de temizliyor. Ve hatta floru yerleşmeyi sevdiği beyin epifizinden de atıyormuş. Bu doğru mu? Bu etkiyi yapıyor mu? C: Evet evet evet
21 Kas 2015
S: (L) Yani eğer bünyeni zehirleyen metaller yoksa ve vücudunu işgal eden parazitlerin yoksa, o zaman malum güçlerin frekans ışınları seni ele geçiremez. Doğru mu? C: Evet, aşağı yukarı
21 kas 2015
(Perceval) Alıcı derken, parazitler neyin alıcısı? C: Bilgi dalgaları
Yanıt orada ve herkes tepkisiz konuşmak yasak!
Bana öyle görünüyor
Arkadaşlar bir kaç dürüst cümle yazabilir miyim?
Ne kadar doksi alınırsa alınsın, ne kadar iyot alınırsa alınsın, karaciğerdeki son kolesterol taşı akciğerin kapanmış sişmeyen son uç bronşu bir yerlerde bir şeyler (yük) kalır
Yukarıda bütün alıntıları almadım doksi viral savaş sağlamaz
İnsan hastalığı (patojen yükü) anladığım kadarıyla çoğu karaciğerde başlıyor (hipokratın bağırsak dediği) Karaciğer yükleniyor (yeme, hareketsiz yaşam, solunum fonksiyonu her üçü boşaltmıyor/boşaltamıyor ya da 6 öğün yeme ile yeteişemiyor bağırsak boşalmadan atıan yük kanalı dolduruyor )
Sonra karaciğerin bağırsağa bağlı safra kanalı kirleniyor, doluyor Pankreasa, bağırsağa her yere
Benim rafine yağ yememem mümkün değil .Ailemin yemeği. Bunu geçtim rafine yağı bıraksam karaciğer kendini safra hattı kendini ne zaman açar hangi diyetle ve koşullarda
Bir yıl doksi alınsa bile ideal yaşam düzeni etkinlik ve yeme vb koşullarında değilsek kalan son patojen eminim ya kalır ya çoğalır vs ya da mutlak atamayız
Soğuk yardımcı olabilir, iyot olabilir, doksi yardımcı olabilir, seçilmiş (elenmiş tanıtma temelli temelli seçici az) temiz iyi gıda yardımı olabilir ama yanıt orada ve tepkisizler (isa işi gibi ya görmek istemiyorlar)
Yani biri onlara mı söylemeli mi diyorum oyunun kuralları bu mu?
Eminim Hof gibi yaşasak tüm patojenler için işe yarardı ama bizim bu yaşam/diyet koşullarında sayılan tüm müdahalelerle kalıcı biçimde patojen atabileceğimize inanmıyorum
Hala buradan bakınca hayvansal yağ öncelikli et temelli diyet kalıcı gerçek çözüm gibi görünüyor. Bu diyeti kovalayacağım. Yaşam koşullarımı değiştirene kadar diğer şeylerle idare edeceğim onlardan destek alacağım ama kalıcı çözümün o olduğuna ikna olmuş durumdayım
Akciğerimde karaciğerimde hala kusurlar var ancak balon kadar açtım .Karaciğerin rahatladığını buradan hissedebiliyorum ama en uçta/üstte (en dış hareketsiz bölümler) oralarda her ikisini de de bir şeyler kaldığını da . Umarım devam edebilirim ama farketmiyor. Tohum yağı yiyeceğiz diğer toksinlere maruz kalacağız kış soğuğu yatacağız ve sanki her şey başa dönecek
2012 de de bunları yaşadım. Belki en toksinsiz durumumdu. Farketmiyor. Tohum yağı yiyeceğiz. Yatacağız vs. Sürekli magnezyum ve tuzla karaciğer mi yıkayalım
Uzun açlıklar ara ketozlar yapılsa bile eski yaşam döndüğünde sorun geri yüklenir
Sadece daha az kirlenemeye bakacağım et gününü bulana kadar.
Laura doksi aldım yumurta yiyebiliyorum safra kanalı mı dolu tıkalıydı? Yağ mı sindiremiyor Safra ince bağırsağa mı akmıyor Gaby doktor değil mi_? Eklemler haşat yağlı vücut hipoglisemi hikayesi buradan görüyorum hiçkimseyim (vücut yağı ne tutar? toksin hapseder deniyor) İletişim denense de olmuyor Bu hiperbarik oksijen doksi işi değil Hikaye İsa hikayesi gibi Biri ona gerçekleri söylemeli Sağlıcakla kalın Biraz ara ve kendine bakım çalışması
Herkese tavsiyem seçici diyet En çokta ve en az pişmiş hatta hiç pişmemiş hayvan yağı tüketimi
Kan tipine göre diyet ifadesi olduğunu biliyorum Oradaki yanıttan önce iki istisna dışında diyor? Tam anlamadım İstisnalar neler? Yine de eliminasyon deneme yanılma yapma tek tek seçilmiş gıda en mantıklısı değil mi?
İstisna orada belirtiliyor mu mesela tam etobur bir istisna olabilir mi? çünkü Atkins'te tüm bitkiler çekilmiyor
Eklenti: İlik naklinin yanı sıra çok nadir de olsa bazı hastalıklar kan grubunun değişmesine neden olabilir. Ayrıca sonuçları 2015 yılında Journal of the American Chemical Society dergisinde yayımlanan bir araştırmada bilim insanları kırmızı kan hücrelerinin yüzeyindeki A ve B antijenlerini uzaklaştıran bir enzim keşfetti. Bu gelişme gelecekte kan grubunun yapay olarak değiştirilebileceği anlamına gelebilir.
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/bir-insanin-kan-grubu-degisebilir-mi
Arkadaşlar celselerde karaciğer aramayı karaciğerin boşaltım sistemini bir araştırmayı tavsiye ederim
Kan tipine göre ben A'yım masela . İnternette bunu ararsam hiç et saymaz. Ben şimdi vegan mı olmalıyım? Enerjisizlikten ölürüm |
Dionysos |
Posted - 22/12/2022 : 10:58:19 Bu gönderide olmasını önemseyeceğim mutlak bir yorum olsaydı şu olurdu.
Sayısını bilmem ama kabaca (sözgelimi) 40+ defa (bir kaç günden 6 aya kadar) bilinçli ketozise girmiş ketoz kalmış biri olarak söylüyorum Ketozla birlikte ek faydalar üretebilirler ancak birebir vs denen anlamda karşılaştırılsa idi ketoz sayılabilecek denediğim tüm diğer sağlık kazanma uğraşlarından hatta toplamından daha güçlü, daha fazla enerji, daha kısa sürede daha iyi dolaşım, daha kısa sürede daha iyi egzersiz yeteneği vs
|
Dionysos |
Posted - 21/12/2022 : 14:38:37 Süreçte giden -5 kilo (Geçmişte yazıştığım bir diyetisyene göre bmi) İdeal kilom +10 oldum Stokları korumalı mıyım? Hızla gidiyorlar?
(7,5 derecede alt üst tek kat ince pamuklu (ki buna neredeyse ihtiyacım yok gibi) duşa gerek var mı? hala? (tabi uzun süre koşar atlar zıplar kımıldarsam) |
Dionysos |
Posted - 20/12/2022 : 15:26:19 Arkadaşlar bu forumda 2012 ilk ziyaretimden bu yana çok dağınık ve düzensiz bazen kopuk ve ilgisiz vb yazdığımın, ayrı ayrı gönderiler mesajlar vb attığımın vb açık farkındayım. Bunu düzenlemeye çabalamayı düşündüğümde şu çatışmam olduğuna karar verdim. Şimdi bir yorum yazıyorum. Oraya bir yorum daha ekleyecek ya da o yorumu düzeltecek oluyorum o zaman diyorum ki diğer arkadaşlar bunu okumuşsa düzenlemeyi göremeyebilir. İkinci durumda ben forumun en altındaki yeni mesajlar bölümüne tıklarım. Şimdi aynı konuya ikinci bir mesaj yazarsam diğer arkadaşlar bunu yeni mesajı ve güncellemeyi gözden kaçırabilir. Böyle bir içsel çatışmam var. Bu beni farklı başlıklara yeni yazmaya götürdü. Yan şimdi yeni forum tabanlarında ve sosyal medya da bildirimler olur. Eğer her yeni yazı ve güncelleme için bir üst bölüm ya da bu tip bir uyarı sistemi oluyor. Yazılarımın gözden kaçmasını istemiyorum .En azında beni düzenli okuyan okur varsa. Benim tüm refleksim o: Okuduğum bir yazarı ben de kaçırmak istemezdim. Kendimi buna uygun düzenlediğimi farkettim. Sonuçta her türden serbest başına buyruk doğal yazı için forumun "Karalama Defteri vb." alanı olabilir tek bir başlığa mı yönelmeliyim? sorusu ile başbaşayım
Işıklı Düşler başlığım ve "Biyo-Mekanik Fizik Sağlık Analizi" başlığıma aslında bu gönderide açtığım temel konuyla ilgili mesajlar attığımı farkettim.
Bunu neden buraya yazdığımı bilmiyorum ama aslında buraya diğer bir gönderimdeki (Biyo-Mekanik fizik Sağlık Analizi) bir yorumumu taşımak istedim çünkü şöyle bir refleksim var. Forum dışından yazarı tanımayan bir okuyucu herhangi bir zamanda belki bir google aramasıyla foruma gelip ulaşıp forumu ve diyelim bu başlığı okursa o mesajı bu içerikle ilgili/bütün buluyorum ve birleştirmek istiyorum. Aslında yorumlarımı bir başlık ve düzen içinde yapamamış hissetmenin telafisi gibi algılıyorum ve izninizle buraya da ekleyeceğim. Tek başına tek mesaj linki alma varsa onu denedim ve bulamadım. İzninizle
Alıntı (diğer gönederimden)
Eklenti: Arkadaşlar
Bu gönderide anlatmaya çalıştığım şey şu. En temel şekilde toparlarsam
(Benim çıkarımlarım olarak. Elbette doğru ya da yanlış olabilir)
Bir biyoritim var. İnsan bunu bozmuş. Örneğin benim durumumda. Bu herkes için öyle olmayabilir. Bunu şuna benzettim. Köpek ve kedi doğada yaşıyordu insan onu aldı kırdı ve kendi evine getirdi. Sıcak görmüyor, soğuk görmüyor, giysi giyiyor, yapay ışıklar alıyor ve artık ölümü yaşamı yaralanmayı zor algılıyor. Evrimsel geçmişindeki yiyeceği yemiyor. Atasal/doğasal/evrimsel dürtü ve beceriyle bağ koptu. Her şey yanlış: Sonuçta Doğal becerileri kaybetti. Dürtüleri kaybetti. Doğa ve kendi doğası ile de uyumu bozdu ve kaybetti. İlk travmada biyolojik uyumu da kaybetti . İnsanın hastalık, otoimmun bozukluk dediklerini geliştirdi.
Benim anlatmaya çalıştığım şey bunların tam olmasa da olabildiğine geri getirilmesinin yolu olabilir
Burada anlattıklarımı toparlayacağım ama bunun dışında asıl önerim ve sonucum şu. Sonuçta bir akademiye, bilim çalışanlara, ilgililere çıkarımım şu. Gelişmiş bir sağlık laboratuvarı ama özellikle bir uyku laboratuvarı örgütlenmesi. Burada değişik sağlık yaşam standartlarından çoklu gönüllü deneğin özellikle uykuda dışarıdan yarı çıplak izlenmesi dışında vücuttaki tüm organ sistem ve yapıların özellikle gece şu an ki en gelişmiş görüntülenme teknikleriyle takibi. Mümkünse beden içi çoklu mikro kamera kullanımı . Yoksa teknoloji geliştirme. Isı ışık, ses görüntülenmeleri hepsi: Özellikle anjiyo yaparken yapılan kan akışı takibi gibi sinir sistemi akışını izlemenin yolunu arama. Buradan sağlığın tam bir anahtarının çıkacağına inanıyorum. Özellikle bu son dediğim başarıldığında .. (Bunu halihazırda yaptıklarına inanmıyorum ve inanmayın..)
Bu önemseme ile yazıyorum. İkincisi yazdıklarım yaptıklarım ve aktarımlarım sadece denemeler ve kendini gözlem ve sonuç çıkarımları. Bunlar yanılgılar içerebilir. Burada bir iddiam yok.
Benim yaptığım şey. Sağlığı arıyorum. Tam esenliği arıyorum. Mutluluğu arıyorum. Belki aynını arayan vardır ya da olur. Belki dediğim teknolojik görüntülenmeler yapılana -bilgimiz olana- kadar yazılanlar diğerlerimizin işine yarar. Tekrar tekrar her yazıda bu refleks ile buraya koşarım
Biyoritim dediğimin geri kazanılması uğraşımı yukarıdaki parçalı gönderilerimde anlattım. Bunların çok dağınık bazı bölümlerin ise anlamsız, okuması zor ya da keyifsiz olduğunun farkındayım. Öncelikle biyolojik zihinsel psişik dahil travmalarla çalıştığımı varsayıyorum. O an bana olanı aktarıyorum. Ne yaşıyorsam. Duygu düşünce düzeyinde.
Şu an yazdığım sakinlikte ve bütünlükte bunları yazdığımı varsayalım. Onlar olurken aktarma dışında. Herşeyi mantıklı biçimde aktarırdım evet. İlk gördüğüm şu oldu. Bu sürecin olumsuz yönlerini yansıtmazdı .Aslında gerçekte duygusal düzeyde ne yaşadığımı yansıtmazdı. Bu benim oradan vardığım sonucu ama özellikle deneyimin sadece olumlu yönünü içerirdi. Yani zor diye eklerdim ama bu kadar
Bunun dışında yine gönderimi toparlarsam
Yaklaşık olarak naturopati felsefesindeki gibi insan bedeninin ve doğanın kendi kendini iyileştirme -geri kazanım- becerisi/kapasitesi kapsamında kendine sağlık kazandırma uğraşı sürecim. Bu süreçte kendime gözlemlerim
Ana hatlarıyla neler olduğunu yaşandığını düşünüyorum
Öncelikle yaşam boyu yüksekten düşme travmalarım var. Fıtıklarım var. Travmatik bir omurgam ve sinir sistemim var. Son yıllarda kronik astım bronşite yakın kronik akciğer sorunları geliştirdim. Dolaşım sindirim sistemi ,sinir sistemi hepsinde muhtemel az ya da çok yaralanma ve bozulma aksamalarım var gibi görünüyor.
Ne yapıyorum.? K'ların tavsiyesiyle soğuk ve sıcak duşa başladım. Doğal soğuğa maruz kalıyorum. Yapabildiğim kadar (çok değil) bir kaç temel egzersiz hareketi ekledim. Planklar gibi uygulamalar. Tibet egzersizi gibi, fizik tedaviler gibi eklemleri ve kasları esneten gevşeten şeyler. Hafif koşu kısa süreli de olsa yaparım çünkü ayak ve bacak kas tendon her şey buna alışsın ,alışık olsun gelişsin diye güçlendikçe ilerletmeye inanarak. Bir kaç fitness egzersizi. Ağır ya da uzun süreli bir egzersizim yok. Bazen parçalı olarak gün içinde değişik saatlere bölünüyor. En başta tüm gün oturup yatıp kas kaybetmek istemem .
K'lar Pierre'e sıcak soğuk demesi (oturduğun şey üzerinde oturmayı bırak! demesi) ve sonradan duyduğum kırmızı ışık terapisi aklıma ateş ısısı ve ışığını getirdi. Burada tam bu zamanlarda bahçe odunu çalısı oluyor ve onları zaten yakıyoruz. Bu fırsatı yakalarsam ayrıca ateşle kıyafetlerimi çıkarıp ısınıyorum ve bol bol ateş izliyorum ve bedenim de renk/ısı olarak ona maruz kalıyor (Bunu sadece 4-5 kez yapabildim) Güneş varsa üstsüz ya da şortla kış dahil en az 10-15 dakika güneşlenmeye çabalıyorum. O gün imkanım dahilinde en uzun süre topraklanmaya çabalıyorum Sadece iki öğün yiyorum ve akşam yemeğimi ikindi saatlerinde olacak biçimde yemeye çalışıyorum. (Her zaman değil ama çabam ve geneli bu) Kişisel naturopati sürecim bu
Yukarıdakiler dışında aslında tek yaptığım gün battıktan sonra diyafram nefesi almaya çabalamak. Yani nefesi diyaframın kendi aldığı ,otonom durumu izlemek ve nefese karışmamak. Bu şekilde yatıp uzanıp dinlenmek ya da hafif meditatif sakin bir hal üretme çabası
Sonuçta nereye vardım?
Diyafram nefesi sağlığın temelidir ve sağlığı çok hızlı şekilde geliştirir ve biz bu nefesi almıyoruz-alamıyoruz. Diyafram bir pompa ,emme basma tulumba gibi çalışır. En basiti basit hava pompası düşünün. diyafram iç organların hepsini basınçlar çeker yerinden oynatır ve adeta masaj yapar . Bu işlev yok, çoğumuzda yok gitti.
Küçük hava pompasını düşünün. Kabinini düşünün. Bu beden oradaki gücü basıncı düşünün. Tam pompayı.
Lütfen bu yazıyı benim gibi İngilizce bilmeksizin de çevirerek okuyun fikir verecek
https://sensational-yoga-poses.com/respiratory-diaphragm.html
Burada ağır bir kas gücü değil dansçı kasları, kuş kasları örneğini veriyorum. Esnek bağlı birleşik çalışan vücut kasları
Şimdi neden bu nefesi yapamıyoruz.? Omurgalarımız bozuk, postür tutamıyoruz, postür kasları eşgüdümlü çalışmıyor, yetersiz kas gücü, fıtıklar ,akciğer ve diğer organlarda acılar ve inflamasyonlar var ve tam nefesler acı verici zorlayıcı. Her yerini çeker acıtır. Karınlarımız şişik, bağırsaklar dolu. Diyaframın kendi kas gücü dahil iç gövdenin dış ana gödenin kas gücünü istiyor. Gerçekten tam bir pompalama gibi akciğerin tam dolup tam boşaldığını düşünün. Karnınız bağırsaklar alt gövdeye yapışır ve tersinde patlayacak bir balon kadar şişersiniz. Akciğer tam dolamıyor ya da boşalamıyorsa şişemez. Şişemezse diyafram içeride bu baskıyı basıncı üretemez. Bağırsak boşalmıyor. Karaciğer boşalmıyor. İdrar kesesi bile. Bu nefesten sonra hepsi olacak. Kolay. Karaciğeri bile aşağı yukarı çekiyor bu. Organları hareket ettiriyor. (Lütfen linke bakın eğer bakılmadı ise)
Tam bir nefes omurgayı bile kaskatı kesiyor. Omurları kökten kafaya birbirine çekiyor. İçerideki basınçla. Bunun bir kaç yılda edinilebilecek bir beceri olduğunu düşünüyorum ama sağlığın temeli olduğunu düşünüyorum.
Vücudun iyileştirme mekanizmaları olduğuna ikna oldum. Bunu aktive etmenin yolunun diyafram gücüyle başladığına ikna oldum. Tam güç nefes alamadığında bence vücut bazı programları çalıştıramıyor. (yukarıda parça yazılarda anlatmayı denedim) -ki aslında diyafram her nefesi tam güç almıyor ama dönüp dolaşıp bir kaç saate bir kaç kez bu nefesi bir kaç kez tekrarlar. Onu gördüm. Diğer herşeyi aslında parçalı biçimde bu gönderide açıklamaya çalıştım.
Kas denge koordinasyon becerisi, postür inşa ederek başlamalıyız. Sonra nefes alarak sinir sistemine eşit uyuma bedeni eğiterek.
https://baskalarinahizmet.com/topic.asp?TOPIC_ID=3281&whichpage=8
|
Dionysos |
Posted - 19/12/2022 : 16:00:34 Bu havada camlar açık ,ayakta, oturuyor ya da spor yapıyor ya da yerde tahta döşemeye serili bir battaniyede çoğu zaman üstüm bile açık uzanıyorsam tekrar soğuk duşa gerek olur mu?
Isıtıcım olmadan ve güneş ışığı olmadan (sıcak su olmadan) bu havada sanırım soğuk duşa giremeyeceğim. Güneşli günlerde su ısındığında sanırım devam ediyorum
 |
Dionysos |
Posted - 19/12/2022 : 14:44:46 Bu akciğerle nasıl yaşamışım? Tüm bunlar travma mı? Tek bildiğim hangi yaşamında olduğu farketmiyor travma tutulumu olan insanlar, onların acılarını anlıyorum |
Dionysos |
Posted - 18/12/2022 : 19:20:41 Ekleme 3
Sabah muhtemelen geri tutulmuş ve bir kaç noktada (kalça dahil) ağrılı uyanacağım omurgamda şu an sıfır ağrı ve ayakta omurgamı yarım daire gibi bükerek geri esnetebiliyorum. Sabah bunu yapmayacağım ya da bu esnekliğine belki yarısı belki üçte biri olacak ve muhtemelen bu nedenle güne artık rutinime almaya çabaladığım "Tibet Egzersizleri" ile başlayacağım.
Bu kesinlikle gerçek. Bunu yeğenlerime gösterdiğim ve esneklik tanıklarca test edildi gözlemlendi. İki küçük çocuk benim kadar-gibi esnmeyemedi ve bana elastik şovları yapanlar üzerinde bir espri yaptılar (gelecekte öyle olursun diye)
Sabah bir an da artık geçtiğin bittiğini sadığın ağrılarla geri uyanma ne yazık ki gerçek. Hiç sabah sıcak soğuk alıp denemedim |
Dionysos |
Posted - 18/12/2022 : 18:49:43 Ekleme 2
Bu sadece sezgi ya da varsayım ama Bedeni kendi çevresinde döndürdükten ve ani durduktan (pleiades uygulama) sonraki hareket akışı bu muhtemelen omurga polarizasyonuyla (denge koordinasyonla, postür durumuyla) ilgili fikir verebilir. Yani bence kusursuz postür ve dengede iki olasılık var. Ya hareket akışı yer çekimine tam paralel gibi olmalı ya da çabucak durmalı İkinci bir olasılık duruştan sonra denge kaybı olmadan en kısa sürede yürüme
(aklıma gelen. Da Vinci vitrivius man) (aklıma gelen. Kafkas dansçıları) |
Dionysos |
Posted - 18/12/2022 : 18:32:04 Ekleme
Sol kulağımdaki denge hissi kendi çevremde döndüğüm ya da döndükten sona durduğum durumla aynı. Ayakta başım dönüyormuş gibi. Oturursam da. Koşmak en iyisi ancak yemek çay zamanı
Bu durumu sadece fıtık omurgada kaymalar hizalamma sorunu olanlar sanırım deneyimler. Muhtemelen bana özgü yani sıcağın üstüne soğuk duşlar alıp bu bir başkasının başına gelmez diye umuyorum (Muhtemel kontrol şununla yapılabilir. Gözdeki odak sorunları benim birinde eskiden bir 0,5 bir şeyler vardı. Göz odak sorunlarının omurga polarizasyonuyla tam ilgisine tam ikna olmuş durumdayım. Mutlak etiyoloji.bence))
Fıtığım (fıtıklarım) var ve muhtemelen alt omurlardan birinden itibaren kendimi dengeye almak için omurgada bir omuru bir noktada sağa aşağı yaslıyordum (belki de oradaki disk sorunlu) bu yukarıda bir noktayı ters yöne yaslamak demek ve ayrıca omurganın sağa sola aşağı kendi içinde kıvrımıyla (çok hafif dönme gibi) bir polarizasyon sorunu muhtemelen oluştuyordu. Omurga bunu belli yerlerden çevre kasları kitleyerek (laktik asit vb de dahil tutularak) muhtemelen idare ediyordu (boynu yine de düz tutma hizaya alma) ancak hepsini boşaltıp açtık çözdük gevşettik sanırım Muhtemelen kendimi düzlüyor ve omurgayı tam hizada tutma anlamında yeni denge hissi alıyor olabilirim ama koşma dışında başetmesi zorlu Çok zorlu değil hafif orta zor Sadece sol yan Dönme tecrübesi olmayana eminim zorlu olur. Vertigo gibi. |
Dionysos |
Posted - 18/12/2022 : 17:51:50 Bugün yine alev banyosu+soğuk duş+sıcak suş
Alev ısısıyla çıplak temas benim için üç tane gevşetici sakinleştirici kas gevşetici bir şey vurdurmak gibi .Tüm vücudu çözüyormuş gibi yığılacak düşecekmiş kadar sedatif/gevşeklik hissi. Kaslarımı sıksam eski gücün üçte biri gibi gerilmiyor gibi ya da his olarak diyelim ama gerçekte de sanırım tüm doku ve eklemler gevşiyor. İliklerine/eklemlerine kadar ısınmak diye bir şey var. Bu öylesi
Bunun üstüne duşa girdim ve ilk açtığım sıcağa tahammül edemedim Doğal olarak soğuğa geçtim. 10 dakika kadar travmatik bulduğum dokulara/eklemlere (sırt omuzlar omurga bel kalça çevresi) yoğunlaşarak su tuttum Sonra sıcağa geçtim. Bu çok travmatikti. Yüzen bir gemi gibi olma .Tüm denge hissinin allak bullak olması: Sol bacaktaki kas sönmüş yokmuş sola yığılacak gibi olma. Vücudun dalgalı denizmiş gibi. Yani denize girmişsinde dalga olur tam o his Bu durumdaki tüm duygusal tepki ve paniği zorunlu olarak mantıklı zihinle yönetiyorum Travma olağanüstü zor. Eminim bunu/bunları omurga bel çevresi travmaları merkezi sinir sistemi yaralanma hasar blokajları ya da gergin sorunlu eklemleri, sürekli yerleşik ağrı acı ve inflamasyonları vb olmayanlarımız yaşamaz
Yani şu eklemlerdeki dokular gitmiş orada sıvı varmış gibi. Boşluğu su kabul edelim. Belden üstüm dalganarak suda yüzüyor gibi Kendimi eski denge hissimde hissetmiyorum. Bütünlük olarakta. Hiç bir sürekli ağrım acım yerince yok. Bu durumda koordinasyon denge hissetmiyorum ama neredeyse bedenimi bütünlük olarak algılayamıyorum. Yüzen bir boşluk parçası gibi olma
ve kesinlikle bu durumda gevşemiş sakin en olursa olsun yatmamaya (pasif bekleme dışına) karar verdim. Koşma en iyisi .En canlı bütün kendinde ve ve mesela sol bacağı dokuyu her şeri yerinde en hissettiren bu.. |
Dionysos |
Posted - 17/12/2022 : 17:58:33 Sıcak soğuk ve sonra tekrar sıcak Şu an ki duş modum Çünkü sobam yok çünkü ısıtıcım yok ve ilk günlerce soğuğun üstüne sıcak denediğimde beni bunaltmış korkutmuştu şu an farketmiyor Son bir kaç gündür gündüz sıcaklığı 16 dereceye gece sıcaklığı 13 e kadar yükselmişti ve sanırım suyum ısındı ve bu sıcaklıktaki suyu eğer sıcağın iyi bir ısınmanın üzerine ona geçersem neredeyse hiç soğuk algılamıyorum. Bazen sıcak musluğu açık mı unuttum diye kontrol ettiğim oldu |
Dionysos |
Posted - 16/12/2022 : 20:47:26 Eğer doğru anlıyorsam diyafram solunumu size (her seferinde/nefeste 4-6 litre havadakine eşit karbomonoksitsiz) saf oksijen solutur. İkincisi tam yük bir karbonmonoksit boşaltımı demek ve bunu doğru anlıyorsak bu inanamayacağınız kadar önemli
5 gönderiye daha bunu yazabilir miyim? |
Dionysos |
Posted - 16/12/2022 : 20:40:24 Buna hiperventilasyon deniyor ve muhtemelen tüm nefes tekniği/öğretisi bu Dokulara en yüksek oksijeni pompalama

Kaçık muhtemelen stresle bunu doğal yapıyordu ve buna taktı ya da insanlara nasıl anlatacağım açacağım diye düşündü
Onun B12 eksikliğinden bir çocuk/bebek gibi kaldığını olduğunu düşünmeye başladım. Sadece gezgene ışık sevgi barış ışınlamakla ilgileniyor
Anlattığı nefes (her nefes verişte tam boşaltma yapamayan için) bence diyafram nefesi değil ve bir panik nefesi olurdu. Diğer durumda evet hiperventilasyon ama diyafram buna uyacak mı uyuyor mu? Stres kaynağı ne?
Eklenti: Hücreler oksijeni kullanırken karbondioksit üretilir ve kanda emilir. Sonra kanınız karbondioksiti kılcal damarlar yoluyla akciğerlerinize geri taşır, orada dışarı soluduğunuza karbondioksit vücudunuzdan çıkar.
Doğru oksijenlenmeliyiz ve bunu yaparsak/yaparken akciğeri tam boşaltmazsak muhtemelen sürekli karbonmonoksite karışık oksijenimiz olur |
Dionysos |
Posted - 16/12/2022 : 20:12:49 Hep böyle mi yiyor?
Yediklerinde hep böyle yiyorsa protein yok (Sebze yese bile proteinli yağlı tohumlar yok?)
Protein bilimi de mi yanlış? Protein sadece yıkım varsa onarma ya da gelişim iyileşme için mi? ya da bunlar sadece enerji mi? Merak ettiğim günlerce sadece saf şeker/carb/nişasta/yağ yerse ne olur kas kazanır mı kaybeder mi?
Hala onun et yese 3 kat daha sağlıklı zinde ve zihinsel olarak açık vb olacağına inanıyorum (ayrıca 15 yaş daha genç görüneceğine)
B12, K2, A hiç bir şeye ihtiyacı yok sanırım
|
|
|