Başkalarına Hizmet Forumu
Başkalarına Hizmet Forumu
Ana Sayfa | Bilgilerim | Kayıt Yaptır | Aktif Konular | Forum Üyeleri | Site içi Arama
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni Hatırla
Şifre hatırlatma servisi

  Forum
 Olağandışı Olaylar
 Hayvan Gizemleri
 Diyarbakır'da Leopar Saldırısı (3 Kasım)
 Yeni Konu Aç  Konuya Cevap Ver
Yazar Önceki Konu Mesaj Sonraki Konu  

bozadi


12286 Mesaj Göndermiş

Mesajın Eklenme Tarihi - 05/11/2013 :  13:04:39  Kullanıcı Bilgilerini Görüntüle  Alıntı Ekle
03.11.2013

Diyarbakır'da leopar saldırısı

Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde leoparın saldırısına uğrayan çoban yaralandı. Boğuşma esnasında başka bir çoban tarafından av tüfeğiyle öldürüldü.


Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde leoparın saldırısına uğrayan çoban yaralandı. Çınar’a 10 kilometre uzaklıktaki Solmaz köyünde kuzeni Mahmut Kaplan ile köyün kırsalında hayvanlarını otlatan 29 yaşındaki Kasım Kaplan arkadan üzerine atlayan bir leoparın saldırısına uğradı.

Boğuşma sırasında Mahmut Kaplan, av tüfeğiyle ateş ederek leoparı öldürdü. Yaralanan Kasım Kaplan, köye gelen sağlık ekipleri tarafından Çınar Devlet Hastanesine götürüldü. Kolundan ve sırtındaki 5 yerinden aldığı pençe darbesiyle yaralanan Kaplan, tedavinin ardından taburcu edildi.

‘1.5 METRE YÜKSEKTEN YUVARLANDIK’

Çoban Kaplan, sabah hayvanlarını otlatmak üzere kırsal alana gittiklerini belirterek, şunları anlattı:

“Kayalık bir yerde dururken aniden arka taraftan birşey üzerime atladı. Ne olduğunu anlamadığım bir hayvanla 1,5 metre yükseklikten aşağıya düştük ve yaklaşık 10 metre yuvarlandık. Düştüğümüz yerde tekrar üzerime atladı. Pençe darbeleriyle yaralanmıştım. Kısa mesafede uzaklaşmayı başardığım anda Mahmut Kaplan av tüfeğiyle ateş ederek hayvanı öldürdü. Daha sonra beni hastaneye götürdüler. Dikiş atıktan sonra kuduz ihtimaline karşı iğne yaptılar.”

‘İLK KEZ GÖRÜLDÜ’

Köyde leoparı inceleyen Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Murat Biricik, duyum üzerine Solmaz köyüne geldiğini ifade ederek “Bu bir leopar, nadir bir durum yaşıyoruz. 2010 yılında Siirt’te bir tane vurulmuştu. Doğrulanmış tek kayıt oydu. Leoparın hangi cinsi olduğu yapılacak incelemeden sonra belirlenecek” dedi.

Orman ve Su işleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürü Erdal Seven ise ihbar üzerine ekiplerin köyde leoparı incelediğini dile getirerek, “İlk kez görülüyor. Leoparların İran’da yaşadığını biliyoruz. Gezginci bir hayvan türü olan leoparın buraya nasıl geldiğini bilmiyoruz. Bugüne kadar Diyarbakır’da hiçbir leopar görülmemiş. Leoparı, incelenmek üzere Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne getirdik” diye konuştu.”

NESLİ TÜKENEN ANADOLU LEOPARI

Öldürülen hayvanın, neslinin tükendiği sanılan ‘Anadolu Leoparı’ olduğu iddia edildi. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç ise “Çok nadide bir tür. Tekrar ortaya çıkması bir mucize” dedi. ‘Anadolu Leoparı’ söylentileri üzerine Mili Parklar Şube Müdürlüğü yetkilileri, köye gelip bilgi aldı. Öldürülen hayvan, araştırılmak üzere Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne götürüldü.

‘BÜYÜKLERİMİZE SORDUK, GÖREN BİLEN YOK’

Köy Muhtarı Abdullah Kaplan, yaşı itibariyle büyüklerinin anlattığına göre son 100-150 yıldan beri bölgede böyle bir hayvanın varlığına rastlanmadığını belirtti:

“Saldırıya uğrayan Mahmut ve Kasım benim kuzenlerim. Leopar olduğunu biz de tahmin ettik. O yüzden yetkililere haber verdik. Zaten saldırı sonrasında Kasım, ambulansla Çınar Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Büyüklerimizden sorduk, onların hatırladığı kadarıyla 100, 150 yıldan beri bu civarda böyle bir hayvan görülmemiş. Biz de şaşırdık” dedi.

PROF. DR. KILIÇ: YAVRULARI OLABİLİR BÖLGE HEMEN KORUMA ALTINA ALINSIN

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, ‘Anadolu Leoparı’nın neslinin tükendiğinin bilindiğini, tekrar ortaya çıkmasının mucize olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Yüzyıllardan beri bu bölgede neslinin tükendiği bilinen Anadolu Leoparı, tekrar ortaya çıkması, beni çok heyecanlandırdı. Hakkari’de olabileceği yönünde duyumlar alıyordum. Ancak Karacadağ dediğimiz Çınar ilçesindeki bölgede ortaya çıkması bir mucize. Karacadağ’da yabani kedi görülmüştü. Farklı yılan ve yırtıcı kuşlar görülmüştü ama Anadolu Leoparı, yaşım itibariyle ne duydum, ne de gördüm. Demek ki Karacadağ Bölgesi, doğal özelliklerini kaybetmemiş. Çok nadide bir tür. Ama bunların tek tük görülmesi bile, soylarının korunması açısından çok önemli. Belki orası koruma altına alınabilir. Besin piramidinin en üst seviyede bulunduğu için o belgede, çok farklı canlıların da varlığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla bunların da beslendiği canlıların olması gerekiyor. O bölgenin de çok zengin bir faunaya sahip olduğunu gösteriyor. Muhtemelen köylüler bunların yaşadığı yere girdi. Ya da yakınlarda yavruları olabilir. Hem yiyecek bulmak için, hem de köylüler onun bulunduğu mıntıkaya (Teritoryum) girmiş olabilir. Genç ve ergen bir leopar görüntüsüne sahip olduğunu görüyoruz. Yetkililerin hiç zaman kaybetmeden, orayı korumaya alması gerek. Avcılar ve koleksiyoncular gelirse eğer orayı talan ederler.”


Kaynak: radikal.com.tr

bozadi


12286 Mesaj Göndermiş

Mesajın Eklenme Tarihi - 05/11/2013 :  13:11:17  Kullanıcı Bilgilerini Görüntüle  Alıntı Ekle
05.11.2013

Leoparın ölümü gizli gerçeği ortaya çıkardı: Daha çok leopar var

Diyarbakır'da öldürülen leopar, hayvan bilimcileri hem üzdü hem de heyecanlandırdı. Daha çok leopar olduğunu belirten uzmanlar, "Postu pahalı olduğu için bu bilgi gizli tutuluyordu" dedi.


Diyarbakır’da bir çoban tarafından öldürülen leoparla ilgili ilginç bir gerçek ortaya çıktı. Anadolu’ya özgü türünün yıllar önce neslinin tükendiği düşünülen leoparla ilgili konuşan bilim adamlarına göre Doğu Anadolu Bölgesi'nde bu leoparlardan daha çok var. Ancak, bilim adamları postu çok değerli olan leoparın varlığını gizli tutarak, onu korumaya çalışıyordu.

Sabah gazetesinin haberine göre Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Mamalog (Memeli Hayvan Uzmanı) Prof. Dr. Nuri Yiğit "Son zamanlarda Doğu Anadolu'nun kayalık bölgelerinde görüldüğüne dair bilgiler gelmeye başladı. Bilim adamları bu bilgiyi gizli tutuyorlardı. Çünkü postu çok değerli olan bu hayvanı tehlikeye atmak istemiyorlardı" dedi.

İşte zooloji ve mamalogların (memeli hayvan uzmanlarının) leopar yorumları:


Prof. Dr. Bayram Göçmen (Ege Üniversitesi Zooloji Bölümü Öğretim Üyesi):

O leopar üremiştir dağlarda çok vardır


Anadolu Leoparlarının Türkiye 'de hiç görülmeyecek bir hayvan olduğu sanılıyor. Oysa, Güneydoğu'da Hakkâri kesimi ormanlık alan. Bir tanesinin görülmesi bile onların ürediğini gösterir. Bu dağlarda Anadolu leoparlarının olma oranı yüksek. Ama bilimadamları o bölgeye girip çalışma yapamıyor. Bakın Dicle Nehri'nin ismi latince de 'kaplan' demek. Dicle boyunca bu bölgede kaplanların olduğu biliniyor. Leopar olma ihtimali de çok yüksek. Öte yandan leoparlar, kedigillerden. İnsanların kedilerden de bildiği gibi kedigiller, durup dururken insana saldırmazlar. Mutlaka, onu kışkırtıcı bir hareket yapmışlardır. Keşke, o leopar benim karşıma çıksaydı da beni ısırsaydı. O zaman yaşardı. Hiçbir zarar da görmezdim. Bu tip saldırılar doğada her zaman rastlanabilecek saldırılardır."

Prof. Dr. Nuri Yiğit (Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Memeli Hayvan Uzmanı):

Avını takip ederek buralara gelmiş


"En son 1970'lerde Ankara Beypazarı civarında bir leopar öldürüldü. O tarihlerde leopar popülasyonu Ankara'ya kadar yayılmıştı. Bu tarihten sonra görsel bir kayda rastlanamadı. Ve leoparların neslinin ülkemizde tükendiği düşünülüyordu. Son zamanlarda Doğu Anadou'nun kayalık bölgelerinde görüldüğüne dair bilgiler gelmeye başladı. Bilim adamları bu bilgiyi gizli tutuyorlardı. Çünkü postu çok değerli olan bu hayvanı tehlikeye atmak istemiyorlardı. Bu leopar avını takip ederek, Diyarbakır'a gelmiş olabilir. Doğa dernekleri va doğa araştırmacılarının Doğu Anadolu'da bu hayvanı gözlemlediğine dair son zamanlarda bilgiler geliyordu. Bu leopar, dağlık kesimlerde yayılış yapan bir hayvan. Genç bir örnek. Muhtemelen 1-1.5 yaşında. Koyun sürüsüne saldırdırdığı için çobanın arkadaşı tarafından vurulmuş. 'Bize saldırdı' deniliyor. Saldırıya uğrayan kişi kolundan yaralanmış. Oysa leoparlar, avının boğazına saldırır. Nefesini boğarak öldürür. Bu son olayda vatandaşın doğaya karşı duyarsızlığı, eğitim eksikliği bir kez daha ortaya çıktı. Şimdi öldürülen leoparla ilgili biz bilim adamları araştırma yapacağız."

ÖLDÜRÜLDÜ AMA TÜRÜ YAŞIYOR

Diyarbakır'da leoparın vurulması ile ilgili soruşturmaların devam ettiğini, inceleme sonrası gerekli işlemlerin yapılacağını belirten Orman ve Su İşleri Bakanlığı kaynakları, öldürülen leoparın yok olduğu sanılan türün halen yaşamaya devam ettiğini ortaya koyduğunu belirtti. Daha önceleri Anadolu'nun değişik bölgelerinde yaşayan leoparların sayıları 1950'li yıllardan itibaren yasa dışı avcılık, zehirleme, kapanlar ile yakalama sonucu azalmaya başladı ve Anadolu'da bilinen son leopar, 17 Ocak 1974'te Ankara Beypazarı'nda vuruldu. Bu tarihten sonra türün görüldüğüne dair çeşitli haberler çıksa da bunların hiç birisi kesin delil niteliğinde olmadı. Ancak son yıllarda özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde türün görüldüğü, yasa dışı olarak avlandığı bilgileri gelse de Bakanlık net bir bilgiye ulaşılamamıştı. 1974'te Ankara'da vurulan leopar tahnit edilerek (ölü bedenin bozulmaması için yapılan işlemler bütünü) MTA Tabiat Tarihi Müzesi'nde sergilenmişti, Diyarbakır'daki leoparın da tahniti yapılarak Yaban Hayvanları Tanıtım Merkezinde sergileneceği kaydedildi. Ulusal ve uluslararası sözleşmelerle korunan yaban hayvanları için Orman ve Su İşleri Bakanlığı da ceza ile koruma tedbiri uyguluyor. Leopar için 2013-2014 Av Döneminde belirlenen tazminat bedeli 50 bin TL.

ÇİFTLEŞMEK İÇİN UZUN BİR YOL KAT ETMİŞ

Türkiye'de 39 yıl sonra ilk kez görülen ancak yine öldürülen Anadolu Leoparı ile ilgili soruşturma başlatıldı. Leoparın, gençliğe adım attığı için yuvasından ayrıldığı, çiftleşmek ve kendisine özel bir yaşam alanı bulmak için dolaştığı kaydedildi. Normalde saldırgan olmayan türün üyelerinin, gençlik ve çiftleşme döneminde saldırganlaşabileceği, bu dönemde 200 kilometre yol kat edebildiği de ifade edildi. Leopardan alınan gen ve doku örnekleri TÜBİTAK'a da gönderilirken, ölümüne ilişkin hem Orman ve Su İşleri Bakanlığı hem de il şube müdürlüğü yetkilileri inceleme başlattı. Çobanların 'bize saldırdı' ifadesi yeterli ve geçerli bulunmazsa, bin 500 lira idari para cezasının yanında, hayvanın nesli tükenmekte olduğu için Bakanlık tarafından 50 bin lira tazminat cezası uygulanabileceği belirtildi. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yüksel Coşkun, İran leoparıyla akraba olan Anadolu Leoparı'nın bu bölgenin yabancısı olmadığını ifade ederek, "Bu hayvanlar uzun yıllar önce bu bölgede yoğun olarak yaşamıştır. Yani buraların yabancısı olan bir tür değildir. Diyarbakır'da görülmesi bizleri heyecanlandırdı" dedi.

HEYET İNCELEME YAPTI

Cudi ve Gabbar Dağı'nda fotokapan çalışmasıyla çizgili sırtlan ve parsları görüntüleyen Orman ve Su İşleri görevlisi Gökhan Dursun ise, "Ana vatanları aslında İran ve Kuzey Irak'tır ancak özellikle Şırnak, Siirt ve Mardin'de yaşadıkları da biliniyor. Çiftleşme döneminde dağlık bölgeleri kullanarak 200 kilometre yol kat edebilirler. Muhtemelen çiftleşmek için arayışa çıkınca, Diyarbakır bölgesinde görüldü" dedi. Bu arada Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü ile DOĞADER üyesi bir grup, jandarma eşliğinde Solmaz köyüne giderek leoparın öldürüldüğü yerde inceleme yaptı hayvana ait tüyleri topladı. WWF- Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden yapılan açıklamada da, "Bu olay ülkemizde böyle bir türün korunması konusunda ne kadar hazırlıksız olduğumuzun göstergesidir" dendi.

Kaynak: radikal.com.tr
Go to Top of Page
  Önceki Konu Mesaj Sonraki Konu  
 Yeni Konu Aç  Konuya Cevap Ver
Forum Seç:
Başkalarına Hizmet Forumu © Celse veya diğer içerikleri farklı ortamlarda paylaşırken lütfen kaynak belirtiniz Yukarıya git
Snitz Forums 2000
Bu sayfa 0,08 saniyede oluşturuldu.