Alemtac
    
2482 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 09/07/2015 : 01:33:10
|
Tarım ilaçları konusunda, örneğin pestisidler hakkında kesinlikle uygulanmamalaları ile ilgili hemfikirim. Ancak aşağıda sunulan bambaşka bir konu ve bende henüz bu konu hakkında yeterince bilgi sahibi değilim. Hep birlikte izleyelim ve inceleyelim derim..
Kanser ilaçlarının üreticilerinin aynı zamanda GDO'lu tohum üreticileri ve bunun yanında da tarım ilacı üreticisi olmaları...
Üzerinde dikkatle durulması gereken bir çelişki!?
GDO'lar yalnızca tarımda değil tıpta örn. kimi aşılarda, ilaç, biyomolekül üretiminde kullanılmakta, sanayi ve çevre ürünleri üzerinde de çalışılmaktadır.
GDO'lu mısır ve soya yiyip içtiğimiz 1600 çeşit ürüne sokulmakta...
GDO’lu tarım yapılan Arjantin’de yabancı ot ilacı kullanımı 14 kat artmış.
GDO’lar tarım ilacı kullanımını artırarak hem toprağı hem de içme sularımızı zehirlemektedir!
ABD’de de ilaç kullanımı artarken, tohum ve ilaç fiyatlarında artış olmuş.
Saptanan artış, tohum fiyatlarında yüzde 50, ilaç fiyatında yüzde 134’ü geçmiş.
Tohum üreten firmalar aynı zamanda tarımsal ilaç üreticisi...
Örneğin Monsanto bir tarım ilacı üretmiş. Adı Round Up.
Buna uygun bir tohumda elde etmiş, adına da Round Up Ready demiş. Bu “İlaca hazır tohum “demek değil mi? Hani GDO’lar ile tarımsal ilaç kullanımı azalacaktı?
Oysa artık Anne sütünde bile var!
- Şu an anne sütü dâhil tarım ilacı kalıntısı bulunmayan hiç tarafımız yok!
- Tarım ilaçlarının büyük bölümü yağda eriyor. O nedenle çoğunlukla vücudumuzun yağ dokusunda depolanırlar.
- Birikmeyi en sevdikleri organlarımız: Tiroit, karaciğer, pankreas, testis, bağırsak, yumurtalık, beyin ve kemik iliği.
- Birikim, zaman içinde kansere sebep olur.
- Kanser olmayan kişilerin ameliyatlarından elde edilen yağ dokularında bile yüksek miktarda tarım ilacı bulunmakta.
- Tarım ilaçları direkt DNA hasarına neden oluyor.
- Böcek ilaçları, vücuda girdikten sonra zehirsiz hale getirilip atılamıyor.
- Dozdan ziyade maruz kalma süresi önemli.
Bu yapılan işi bilim diye kutsamaya çalışmak, atom bombasının bol bol üretilip kullanılmasını savunmaktan pek farklı değildir.
Yansız bilim insanları da yok değil.
İskoçya Rowett Enstitüsünde Dr. Arpad Pusztai’nin genetiği değiştirilmiş patates ile beslediği farelerin tümünün iç organlarında küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, bağışık sistemlerinde çökme görüldü. Pusztai sonucun açık olarak yıkıcı olduğunu gördüğünde gerçeği söylemekten kaçınmamıştı. Güçlüler Pusztai’yi işinden attırdılar.
Rusya Bilimler Akademisi’nden Dr. İrina Ermakova’nın fareler üzerinde yaptığı denemede, genetiği değiştirilmiş soya ile beslenen farelerin yavrularının yüzde 55,6’sı, doğumdan 3 hafta sonra öldü.
Modern teknolojiden şüphesiz yanayız. Biyoteknoloji yararlı şekillerde kullanılacaktır. Buna şüphe yok.
Ancak GDO’lu tohumlar şirketlerin elinde kâr makinesine dönüşmüştür.
İlaç kullanımını azalttığı, verimi arttırdığı masaldır. |
|