Yazar |
Mesaj  |
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 22/12/2022 : 18:12:50
|
Ek
Egzamalar, mayalar, fungiler/mantarlar, deri lezyonları, şişen karın artan kilo/gitmeyen kilo, sindirim bağırsak kabızlık hemoroit sorunları, soluk değişmiş (canlı olmayan) deri rengi hepsi karaciğer ve onun getirdiği sayılmayan trilyonlarca sorun saçma hastalık tanısı hepsi karaciğer köklü Bazıları da temizlerken geçici gelişir
Sindirim sorunu kabızlık sorunu varsa olası en az yeme olası ve olası en uzun boş tutma artan su tüketimi ,tuz mineral elektrolit tüketimi
|
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 22/12/2022 : 19:08:46
|
Ek 2
Hayvan yağı nedir?
Enerjiye çevrilmiş bitki (Yediğin hayvan etobur değilse) Bitkilerden enerjileştirilmiş form Bitkiden izole elde edilmiş enerji küpü (Hiç bir yeriniz tıkamaz her yeriniz açar) Hazır işlenmiş başka bir matabolizmanın ön işlediği karbonhidrat (bal gibi) Hazır enerji stoğu (hayvan otobursa önde yenmiş işlenmiş hazır ot gibi) Daha az sindirim, daha az enerji, daha çabuk sindirim hazır enerji stoğu Tüm sindirim emilim sistemine yük olmadan bağırsaktan emilen çabuk dolaşıma geçen enerji Kendinize metabolizmanıza ot işletmekten sizi kurtaracak şey ,işlenmiş ot İnsan vücut yağına yakın ön-mettabolize edilmiş şeker nişasta karbonhidrat
Şeker açlığı canı çekmeler parazitlerin mayaların açlığı, titremeler onların Şeker keserken zorluysa travmatikse yerine maya ve probiyotik geçici eklenebilir
Diğer durumda Soğukla enerjilendiriyoruz, aktviteyle enerjilendiriyoruz, ısıyla enerjilendiriyoruz. keşfetseydik belki manyetik alanları kullanabilirdik. Bir bilimsel deney için diyabetik hale getirilen fare yan oda da manyetik alan deneyi yapan ve yeterli faresi olmayan araştırmacı tarafında alınıyor ve manyetik alana maruz kalıyor diyabetik genetik iyileşiyor
100 yıl önce olmayan her şey karaciğer için toksindir. Laboratuvarsa üretilmiş sentetikler yapay moleküller her şey . İlaç sandıklarınız. Yapısı karaciğer sindirim enzimlerinin tanımadığı gibi parçalanmış (rafinasyon şu buya uğramış) her şey Bitkiler glifosat doludur çapa emek kalmadı çünkü çoğu seradan çıkar
Lifi/selülozu sindiremiyoruz ve neden öneriliyor? (yulaf lapası) Hala anlamış değilim Belki bağırsak için çeper temizliği ve süpürme Bunun dışında tek aklıma gelen yanıt geçmiş yaşamda inek olma ya da K'ların bize aramızdaki daha 2,5B dediği profil mi ve buradan kurulan zihinsel/psişik/metabolik ihtiyaç mı?
Halihazırda varsa bile hayvansal yağ+et temelli beslenmeden daha hızlı iyi tüm karaciğer sağlayacak yöntem varsa bulamıyorum Bu karaciğere neredeyse sıfır toksin yükü demek (et kaynağına göre değişir) Bu karaciğeri açlığa/tam oruca eşit dinlendirme demek
O ikiliye gıda ekleyeceksem bile o ikiliye uzun süre yer tam temiz hisseder ondan sonra meyve secici kök gıda denerdim A kan grubuyum Bir köyde doğal yarı vegan gıda yiyorum ve hayır sağlık yok tüm suçu az az yenen ayçiçek yağına mı atalım Arada yediğim et balığa mı atalım
Arkadaşlar gerçekten bu celseleri okuma önümüzdeki zamanlar içi endişe, bunlarla aktif yoğun ilgi ve Laura'nın çok sıkı çalışma dediği şey gibi bir durumda bu yorumları üretiyorum Daha iyisini bulan bana haber versin
Ben mevcut yememle sağlaıklı kalırdım Belki Nasıl 36 saat boşluklar açlık Sürekli Sonra daha iyi hissedince 24 saat tek öğün belki ve ek soğuk sıcak nefes vb protokolleri
Akciğer nefes alındığı herkes fakrında karacğer görünmüyor dip organ. Görüntülenme test hepsi saçmalık yetersiz Bu kadar basit bir bir gerçeği kavrayamıyorlar mı diyorsanız bence evet (yani karaciğer boşaltım kanalı bağırsak ilişkisi buradaki yük ve doluluk ) Saframız fazla biliyorlar mı? Apendiks fazla biliyorlar mı?
Biz vermeliyiz Onardan fazlasını biliyoruz Hastaneden doktordan uzmandan Nasıl evren realiter ya da kozmolojik olarak daha fazlasını biliyorsak bu celseler sayesinde
Şimdi yapılan hata şu Bu celseleri okuduk. Artık biyoloji fizik bilimi ortalıktaki örgütlü bilgi bunlara güvenir misiniz? Hepsi yetersiz bulursun Tıbba gelince yanılmayın aynısı Hiç bir fikirleri yok parçalı çoğu kh ilhamlı Ne yazık ki |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 31/12/2022 : 17:47:20
|
Bugün öğle saatleri gölge de 12,5 derece. Uzun bir süre yaklaşık 1 saate yakın tüm vücut güneşlendim ve topraklandım. Yani güneş gören yanım güneş ısısı ve diğer yanım 12,5 derece havaya maruz kalıyor
Bunun dışında son 2 gündür yağışlı/çiseli dönemin bitmesi üzerine (bu dönemler duş almıyorum) günlük çalışmaya geri döndüm ve akşam sıcak duşuma kısa bir soğuk duş ekliyorum. Bunlar çok kısa ve tahmini 2-3 dakika kadar ancak suyum çok soğuk ve ısısını hiç bilmiyorum. Gündüz en yüksek sıcaklık 13 gece de düşük sıcaklık 1-2 derecelere kadar inebiliyor. Bu durumda ikisinin arasında bir soğuk su sıcaklığım olduğunu varsayabiliriz. Tahmini 7-8 derece olduğunu düşünüyorum. Hatta bu süre boyunca bu suyu sürekli kafamdan dökmüyorum ve tüm vücuda (kol bacak omuz bel vs) gezdiriyorum çünkü 10-15 saniye sonra kafam resmen uyuşup ağrıyor o kadar soğuk. Yani duş olmasa bu suyun gölet vb gibi içine girsem ne kadar kalabilirdim bilmiyorum. Yine de genel olarak bu su da üşümüyorum. En azından ilk 2-3 dakika hiç bir soğuk tepkisi vermiyor gibiyim ama tam oradan sonra artık üşümeye (üşümesem de kaslar titremeye kasılmaya) başlıyor-um. Gerçi suyu merkezi biçimde sürekli tüm vücut olarak alsam sanırım ona 15-20 saniye belki yarım bir dakika dayanabilirdim. Öyle tahmin ediyorum
Bu şey süreç cildimi gençleştirecek ve biraz parlattı/canlandırdı gibi
İlk haftalarda kuru deri döküntüleri attım (bir miktar kaşıntı) ve bunlar tamamen kuruyor (yokoluyor). Bunlar emin değilim ve ilgisi var mı bilmem ama karaciğer (belki safra yolu vb) kökenli olabileceğini düşündüm
Ense boyun bölgemde (emin olmadığım ama şu aşamada) lenf şişliği bezesi vb olduğuna karar verdiğim bölgeye ayrıca ekstra sıcak soğuk uyguluyorum
İlk etaptaki kadar değilse de bol su içmeye devam ediyorum ve suya bazen parmak ucuyla (cimcik hesabı, tadını neredeyse değiştirmeyecek kadar) magnezyum sülfat, kayatuzu ve karbonat ekliyorum
|
Edited by - Dionysos on 31/12/2022 17:56:51 |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 01/01/2023 : 19:49:43
|
Tesadüf öylesine web tv açıp zaplarken National Geopraphic te buzlu su da yüzecek bir adama denk geldim. Kişiye bilgi veriyorlar. Aklımda kalanlar Kasların çok sertleşecek vs. Sudan çıktığında seni hemen ısıtmayacağız çünkü soğuk kan hemen kalbine gitmemeli Soğuk duşlarımdan sonra (gerçi çok soğuksa çok kısalar ama) ve serin ılık ve sıcağa bedenimi dinleyerek aşamalı geçiyorum ama bunu yapmamalı mıyım ? (yani soğuktan sıcağa geçmemeli? miyim?) dedim
(Soğuktan sıcağa neden geçtim? Yani neden soğuk duşa sonra sıcak ekledim. Şunu düşündüm. Şu an dışarıda buz gibi üşümüş olsam bu duşa girecektim ve endişe etmeyecektim. Yani biraz içimden geldi. İkincisi sobam olmadığı için üşümüş çıktığımda tekrar ısınmak oldukça zaman alıcı ya da çok yoğun efor gerektiriyor. ve bunu yaptığımda ilk duşlara göre daha kısa tutuyor ve daha az üşüyorum. Son olarak büzüşmüş sonra esnemiş damarlar bu damarlara bir masaj gibi olabilir gibi bir hisle de sanrım bunu ekledim)
(Kişi buzlu suda yüzmeye başladı biraz yüzdü ve tam şu an replikler) Yaşadığım en keskin başğarısı Ellerim ayaklarım (yok gibi vs bir şeyler dedi) felç gibiydi Kulağıma gelen iki güçlü ses var Biri bana öleceksin diyor. Duyduğum diğer ses şu. Hayatta olmaz Birden bire kendini farklı yanlarını keşfedersin Kendi kendime şöyle dedim. Çık burdan artık (Burada hızlandı Bitirdi ve ilk dediği) Başım çok dönüyor Daha önce hiç bu kadar kısa zamanda yoğunlaştırılmış biçimde bu kadar zorlu bir deneyime maruz kalmamıştım. Bunu asla unutmayacağım (eşsiz bir anı vs) Bir daha hayatta bunu yapmam
(Bölüm bitti ve sanırım buzlu duş+saunayla buna hazırlanmış bir şeyler gösteriyor)
|
Edited by - Dionysos on 01/01/2023 19:56:29 |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 07/01/2023 : 14:30:56
|
BBC Earth Alaska belgeselinden
- Bazıları hiçliğin ortasında yaşadığımı söylüyor ama hayır. Hiçlik 563 km güneyde ben kuzeydeyim... |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 11/01/2023 : 05:34:57
|
Arkadaşlar
Sabah 05:15 yaklaşık 1,5 saatlik uykudan uyanmış bir solunum meditasyonu sonrası bunları yazıyorum
Nefesi alıyoruz. Derin nefes almaya odaklanıyoruz. Nefesi veriyoruz. Tıpkı fazladan/derin hava almaya çabaladığımız gibi fazladan/zorlantılı biraz daha hava vermeye çabalamayı keşfettim (hırıltılı ve zorlu ve bazen hafifi ağrılı/acılı bile olsa) ve sanırım bu keşif bütün akciğer sorunlarımı ver onunla birlikte bütün diğer bütün sorunlarımın çözmenin hatta tarihin sonsuzluğun dibine gömmenin eşiğine hissettirdi.
Eklenti: fazladan hava vermeye çabalamayı keşfettim
Bunu her nefeste değil ama aralıklı periyodik döngülerle yapıyorum. Artık 5 nefes 10 nefes 20 nefes sonra değişiyor ve zaten zorlanmış fazla nefes çıkışlarından sonra akciğerin tekrar açılması gevşemesi ve sünger gibi fazladan sıktığı tıkalı bronşları esnetmesi/germesi ys da oraya aşağıdan sanırım diyaframın gücüyle hava basınçlayarak bunu yapıyoruz (en az o kadar nefes sürüyor) ve aynı periyotlarla hafif balgam/akıntı/sürüntü bazen atıyorum
Gerçekten nefes açlığınız/darlığınız, astımınız, kronik akciğer sorununuz varsa bunu önemseyin derim.
Benim için çok zamanlı çok yıllı bir uygulama ve geri dönüşüm oldu ya da olacak (inanıyorum ve olmak üzere hissediyorum) bir başkası için süreç nasıl işler aynı olur mu onu bilmem ama benim için son 7-8 yılın en iyi/derin/rahat vs nefesi bu gece alındı ve şu an alınıyor, alınmaya devam ediyor.
Eklenti: bu keşif bütün akciğer sorunlarımı ver onunla birlikte bütün diğer bütün sorunlarımın çözmenin tarihin hatta sonsuzluğun dibine gömmenin eşiğine hissettirdi.
Konuşurken sesi gırtlağında göğsün üstünde gibi oradan titreşen insanlar var duyardım bu nasıl oluyor derdim.
Neden ilgili bilmiyorum diğer herşeyle ilgili. Kas ve ve dokulardan bir çözülmeyi geri toplar gibi oluyor .Başka yerlerdeki ağrılarda sorunlarda aynı an da gidiyor azalır geçer gibi oluyor. Sonuçta ayak arka topuk tendonun bile daha iyi ve daha senin daha yerinde oluyor ve hissediyorsun
Kesinlikle akciğerim gırtlak ya da omuza varmış gibi ve artık karburgalarım daha benim gibi
0 santigrat derece hiç üşüme yok, titreme eskiye nazaran %3 gibi hissedilmiyor bile.
Nefes ( meditasyon ) hakkında söylenen şeyler yersiz değil
|
Edited by - Dionysos on 11/01/2023 05:37:27 |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 19/01/2023 : 17:25:18
|
10-12 günlük bir aradan sonra bu hafta havaların ısınmasıyla soğuk duşu geri ekledim. Dün çok kısaydı. Muhtemelen 2 ile 4 dakika arası. Bugünkü duşum 10 dakika değilse bile eminim çok yakındı
Tek hissettiğim bu duşu aldığım an da yorgunluk, ağrı, acı, uyuşukluk hiç bir şey kalmıyor. Alırken çok iyi hissediyorum ama duşu uzun tuttuğumda her defasında çıktıktan bir süre sonra tuhaf duygular, farklı hissetme, kısmi bir panik ve normalleşme çabası olmuyor değil |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 08/02/2023 : 00:17:37
|
Artık neredeyse üşümüyorum. Üşüyorum ama %20-30 gibi. Eskiye nazaran Artık neredeyse titremiyorum. Titriyorum ama eşzamanlı bütün bir kasılma ve tekrar kasılma ya da tüm kasların neredeyse kasıldıktan sonra kasılı kalması ve dalgalarla bir içsel kasılma daha gibi .O da yüzde 80 Bunun yüzde yüzünü merak ediyorum. Wim Hof gibi mi oluyor. Sanırım bunu en az toksin, en iyi oksijenlenme, gelişmiş akciğer ,gelişmiş dolaşım sistemi ve atıksız bir lenf sistemi mi sağlıyor. Orada değilim ama şimdi ışık var. |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 08/02/2023 : 20:11:52
|
Şunu farkettim. Sağlığı bu kadar berbat hale getirmeseydim şu an onu geri kurma-kazanma ya da korumak için bugün edindiğim fikir, bilgi ve bilincin üçte birini bile edinemezdim |
 |
|
Dionysos
    
3054 Mesaj Göndermiş |
Mesajın Eklenme Tarihi - 10/02/2023 : 14:09:16
|
K'lar bir noktada parazitlerden kurtulmanın bizim için önemli olduğunu söyledi. Sanırım soğuk (belki de ayrıca sıcak) protokol elimize verilen uygulamalardan biri. İyot belki başka biri. Melatonin bunlardan biri olabilir. Oksijenlenme ve c vitamini belki. Tüm bunları düşündüm. Şimdi belli noktada sağlığı kaybediyor ya da kirleniyoruz ya da sanırım insan olmanın sonucu bu.
Bugünlerde hayatımda ilk defa lenfatik drenaj (boşaltım) ve lenfatik sistem tanımını duydum ya da araştırdım. Bu da aslında nefes çalışması; boyunda/ensede sertlikler acılar bulma ve facebooktaki farmasötik yaralanma adlı İngilizce bir grupta bir yorumda lenfatik sistemin önemine yapılan bir gönderme sonucu gelişti.
Yorumum tam değil ama şunu hissettim ve anladım. İnsan olarak biz sağlık aradığımızda hap ve yiyecek ararız. Ağızdan yutulacak her şeyi çözüp düzenleyecek bir şey ararız. Haplar çözmediğinde ya da onların sorun oluşturduğunu öğrendiğimizde bitki ararız. Lokman öyküsü vardır. Ölümsüzlüğün bile otunu ararız. Sosyal medyada alternatif sağlık gruplarına katıldım ve herkes şunu der sorar. Şunum bunum var hangi ot?
Şimdi lenfatik drenajı kalp gibi belirli bir organın ritmik kasılması yapmadığı ya da tam gözlemedikleri ve anlamadıkları için de sanırım anlamış değiller. Bugünlerde bunun tıp uygulamasının doğru düzgün parçası da olmadığını da keşfettim. Hayatım da hiç kimse doktor sivil bana lenfatik sistemin boşaltımı yükü bunun önemi gibi bir şey söylemedi. Öyle bir şey de okumadım. İşin aslı ne nasıl olduğunu bile bilmiyormuşum..
Sonuçta lenfatik drenajı bizim için bir hap-ot-ilaç, tıbbi prosedür sanırım yapmıyor. (Masajlar ve dokusal esnemeler vs sanırım kolaylaştırıyor bunu bir kenara bırakalım .) Sanırım drenaj geliştirilebilir. Grip olmak belki de lenfatik drenajın gelişmiş ve tetiklenmiş biçimi. Öyle bakalım o halde. Sanırım hiç lenfatik çöp olmasa (iyi lenfatik ve kan dolaşımı gelişmiş oksijenleme) neredeyse grip olmazdık ya da saniyeler saatler günler içinde kolayca ruhumuz duymadan atlatırdık. Tıbbın tüm masalları şu an buradan masal gözüküyor.
Diyetler ve takviyeler sanırım sağlığı geliştirebilirdi ancak sanırım sağlık bireyin etkin eylemini istiyor. Kabaca yaşam tarzı düzenlemesi denen. Travmalar. Doku ya da psişik farketmiyor. Hasar almış sistemler var. Nefes çalışmaları, yoga gibi etkinlikler, osteopati ve naturopati kavramlarının bize anlattığı şey ve sanırım etkin çaba gerekecek ve yaralıysak ya da hasara göre sanırım bu şey bizim algımıza göre bir hokus pokus değil ve yavaş ilerliyor gelişiyor. İnsanlar da postür kalmadı .Boyunda ensede kas ve uygun tutuş kalmadı .İç basınç için postür gerekli ve bu nefes ve dolaşım için lenfatik akış için de hayati.. Önemi büyük harflerle önemli ama onu küçücük alıyoruz.
2012 de bilinçsiz bir kilo verme ve yine bilinçsiz bir ketoz tetikleme (çok az hiçe yakın karbonhidrat yeme) dönemim odu. Bugün yaşadıklarıma benzer şeyler yaşadım. Bunların hepsini o gün, yükseliş, değişim, dna değişimi gibi yarı new age'den ve yarı bu celselerden yüzeysel bakınmadan gelen kavramlara yordum. Bugün bakıyorum da sanırım sadece bedenim kendini iyileştiriyor ve temizliyordu. Ayrıca bu celseler güçlü okunmalı yüzüne bakılıp new age'e eski bilgiye ve kültüre bulanıp katılmamalı imiş.
Şimdi etkin nefes çalışması bana şunu öğretti. Bu bilgiler insana verilemez. Yani diyelim sağlık kazandım bir çok sağlık sorunu çözdüm onu geliştirdim ve insanlara gidip dönüp bakın bunu yaptım diyemem. Onlardan yogi olmasını mı isteyeceğiz. Soğuk protokolü bir psikiyatri grubuna yazdım. Herkes bana insanları öldüreceğimi, bunu herkesin yapamayacağını, bunun kalbe yük bindirdiğini vs vs söyleyip durdu. Yani bu orada ve seçemiyoruz yapamıyoruz. Nefes çalışmasını da yapmayız çünkü o da öyle bakılırsa öyle zor. Bence onun yerine fitness/yoga akıllıca (pasif olarak aynısını arka planda yapar.)
Şimdi soğuk duştan Wim Hof'tan kendi ortalama aklı başında kardeşime bahsettim herkes aynı değil diyor. Yani sanki onun dna'sı farklı ve bu bir özel yetenek, süper güç. Yani tepkimiz bu. Temiz lenfatik sistem, iyi lenf akılı, iyi dolaşım ve gelişmiş oksijenlenme de artık üşünmüyor ya da farklı tatlı üşüme ve soğuğa yüksek dayanıklılık uyum var .Şimdi parazitler mi üşüyor/üşütüyor bilmiyorum.
Demek istediğim; pasif olarak ve kalarak ve sadece bir şeyler yiyip yutarak sağlığı değiştirmeyi umuyoruz. Yani bu bize aşılanmış. Asıl sorunları gözardı ediyoruz. facebook bir psikiyatri grubundan bağlantılı biri yazıyor. 125 kilo olmuş bir çok bağlı metabolik sorun gelmiş. Bunu sorun etmiyor ama bir sürü başka başka şeyden sorundan ver psikolojiden dem vuruyor.
Sonuçta ama oto-immun sistem, ama dolaşım sistemi ama sinir sistemi ama lenfatik sistem ama boşaltım sistemi farketmiyor bu sistemler toksik yükle yaralanıyor .Aslında hepsi beki de bir arada kombine. Sonuçta bize bir organ hastalığı tek noktalı bir tanı verirler. Başlangıçta herkes sorun adını ve tanıyı arar. İyi bakarsak hiç bir şeyi vücutta olan sorunu tanımlamıyor. Tüm sorunları göstermiyor. İkincisi çözüm arandığında tek basit eyleme (aslında ne yutupta hokus pokus iyi edileceğine) programlıyız. Eğer çözüm komplekse uzak dururuz.
Şuraya geleceğim .Bu celseler morgellon ve bir kişi özelinde etçil diyetin istilacıların konforlu yuvasını dağıtacağını söyledi. Bu açık... Sonuçta elimde bu kaldı çünkü gerçekten insanlar ciddi bir çabaya bir nefes yoga yaşam gurusu olmaya çalışarak mı sağlık kazanacak? Sanmıyorum. Yani kolayı varsa. Gelişmiş uyku ve gelişmiş diyet yaşam tarzı adımları olmalı. Sonuçta en kolayı low carb- ketojenik ve etobur diyet adımlarını izleme ve en az bir kaç ay orada kaldıktan sonra seçici eliminasyonla gıda tanıtma ve yiyeceği tek tek tanıtma ve test etme gibi gözüküyor. Bunu da yapamayabiliriz ve zorlanabiliriz. Ülkemiz ekonomik sosyal olarak berbat.
Tam uykudayız ve Wall-e filmindeki insan toplumu olmaya ABD seçkinliği önderliğinde ilerliyoruz ve uyuma uyuşukluk (bilgiden uzaklık) boyutumuz buna (Wall-e) yakın artık. Biz tür olarak bu noktadan geri ç-evrilemeyiz. Doğa bizi süpürecek ve güçlülerimiz/dayanıklılarımız yaşayacak kalacaklar. Bence sonuç bu.
Hasat kavramı. Hasat kavramı ilginçtir. Bir şeyi hasat eder yeriz ve seneye tohum ayırırız. En iyisi seçkini içindeki en gürbüzü: Yani bu fizik düzeyde. Fizik düzeyde en gürbüz olduğum usanmıyorum. Kendimi gerçekleştirme olarakta. 4. seviye ne bilmiyorum ama kendimi bu halimle bırakırdım hasat etmezdim ve geçirmezdim bence ben yetersizim ama 4. seviye 4KH şu an olansa yani onlar geçmişse bu geçilmiş haliyse 4. seviye o kadar ileri bir seviye gibi gözükmedi. |
Edited by - Dionysos on 10/02/2023 14:52:44 |
 |
|
Mesaj  |
|